Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '08

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Herkes İKA'cı!

Yıllar önce okuduğum bir makalede İnsan Kaynakları Bölümlerinin kendine nasıl bir iş edineceğine karar verememiş ve sadece güzel ve gösterişli genç kızların vitrin olarak bulunduğu ne iş yaptığının anlaşılmadığı bir bölüm olduğu tanımlanmıştı. Bu makale beni gerçekte o vakit kızdırmış olsa da, şimdilerde akılma geldikçe gülüyorum.

Toplum olarak bazı genellemelerimiz vardır; doktor eğer kadın ise çok güvenilmez, şoför ise arabasına binilmez, siyasetçi ise sözü dinlenmez gibi. Bunları yazarken dahi zorlanıyorum fakat maalesef bu düşünce biçiminden kurtulamadık, şimdilerde çağın mesleği olarak görülen İnsan Kaynakları içinde yıllar önce böyle bir yakıştırma yapılmasını şaşırtıcı bulmuyorum.

Bu bölümde çalışanların genelde bayanlardan oluşunun, tesadüfen değil, mesleki ve karakteristik farkındalıktan ileri geldiğini düşünüyorum. Çünkü yapılan araştırmalar da; kurumlarda görev yapan İnsan Kaynakları Uzmanlarının veya Yöneticilerinin cinsiyetlerinin kadın olması, eğer işlerini de iyi yapıyorlarsa; değişim süreçleri geldiğinde yine o görevi bir Kadın Meslektaşı devr alıyor.

Sebeplerine baktığımızda, bakış açısı, duygusal zeka, iletişim gücü, ikna yeteneği kuvvetli olan kadınlar, DNA özelliklerine göre bu işe daha yatkın ve bu işte daha başarılı oluyorlar. Bir gözden geçirdiğimizde, herhangi bir iş yerinde personel işleri bölümü haricinde, eğer İnsan Kaynakları bölümü var ise, ya da her iki bölüm iç içe ise, iş yerlerinde bu görevi yerine getiren kişiler kadın veya grup içinde ağırlıklı kadın çalışanlar olduğu belirgindir.

Sonuç olarak görülüyor ki; insan kaynağı olmak için güzellik değil karakteristik ve zihinsel özellikler, ön görü yeteneği ve kıvrak zekaya sahip olunması gerekiyor. Çünkü bu bölüm çalışanlarının sabit bir görevi olmamakla birlikte, her nerede çalışır olurlarsa olsunlar; tümden gelim usulünde iş yaparlar.Yani hep var oldukları kuruluş çalışanlarının kapsayan işlerle, oyalayıcı, organize olunması, akılda tutulması gereken işlerle uğraşırlar.E min olun ki; ajandalarına not aldıkları kadar en az not almadan akıllarında tuttukları ve terminini kaçırmadan tamamladıkları işlerle uğraşırlar.

Bu sebeple İnsan Kaynakları görevini yapmak yetenek ve zeka işidir. İnsan Kaynakları Yönetimini üstlendiğim tüm kurumlarda; ekip arkadaşlarıma hep aynı cümleyi kurarım. Bu mesleği seçtiyseniz ve size İnsan Kaynakları Uzmanı denildiyse; bordro hazırlamasından, kariyer planlamasına, mülakat tekniklerinden, yasal bildirimlere, iş hukukunda eğitim yönetimine kadar her şeyi biliyor olmalısınız. Uygulasanız da uygulamasanız da.

Çağımızın teknolojik ve sosyolojik gelişmeleri ile birlikte, ülkemizde de yaygınlaşan bu meslek artık daha fazla göz önünde yer almaktadır. Kurumların bu bölümlerden beklentilerinin yükselmesi, artan değeri ve ihtiyacı göstermesinde doğru orantılıdır. Finansal tablolardan, Üretim tezgahlarına kadar giren İnsan Kaynakları; endüstriyel ilişkilerin bir parçası olmaktan çıkıp, kendisi haline gelmiş ve etkili hizmetin, yüksek ciroların ortaya çıkmasında, süslü grafikler içindeki dilimini yükseltmiştir.

Şimdilerde İnsan Kaynakları alanında çalışmak isteyen, ya da alternatif kariyer diyerek bu branşa eğilmeye çalışan İnsan Kaynakları Bölümü adaylarına soruyorum; Neden İnsan Kaynakları yapmak istiyorsunuz?

Sizden beklenilenlerin sadece iş görüşmesi, performans yönetimi olmadığını biliyorsunuz değil mi? Ve işinizde her türlü yeniliği, yatırımı sadece kendi araştırmalarınızla elde edeceğinizi ve gelişiminize öncelikle kendinizin katkı sağlayacağı spesifik mesleklerden biri olduğunu biliyorsunuz değil mi?

Eğer bilmiyorsanız, gelin vazgeçin!

Çünkü etrafta o kadar çok 'İKACI' var ki; İnsan Kaynakları Mesleğini İKA diyerek deklare eden ve sadece iş görüşmesinden, iletişimden, performansın manasını dahi bilmeyen ve mesleğiniz nedir denildiğinde; 'İKACIYIM' diyen...

Ya vazgeçin, ve bu gruba dahil olmayın, ya da en az bu mesleğin kıymetini ve değerini bilenler kadar çalışın.

Bu mesleğin kıymeti arttıkça Türkiye Ekonomisi güçlenecek, aydın yönetim anlayışları çoğalacak, kalifiye insan gücü ivme kazanacak, verilen hizmetin, üretilen ürünün kalitesi artacak.

Bu mesleğin kıymeti arttıkça; çalıştığınız iş yerleri kalkınacak, siz kalkınacaksınız, ülkenizi kalkındırmaya fayda sağlayacaksınız.

Sadece etiketi var diye, bu mesleğe yaklaşmak yerine, bu mesleğe bir şeyler katın...

 
Toplam blog
: 20
: 1392
Kayıt tarihi
: 02.06.08
 
 

Profesyonel İnsan Kaynakları Danışmanı, Eğitmen, Kendi halinde yazar-çizer... ..