Herşeyden Korkmak ve Kimseyi Sevmemek

Herşeyden korkuyorlar. Bunu belli etmemek için protesto sözcüğünün anlamını bilmiyor gibi yapıp, ayıp ile bağdaştırıyorlar. Ne alaka?? Koskoca bir gazete böyle alakasız iki kavramı yan yana getirerek ve yönlendirmeli soru sorarak "anket" yapmış. Anket ola! %48 protesto ayıp demiş. Çıldırmamak elde değil. Protesto ve ayıp kavramları yan yana getirilip cahil insanlara böyle benimsetilmeye çalışılıyor. Birşeyi beğenmeyen, rahatsız olan, dahası bıkıp usanmış olan protesto eder. Yüzlerce, binlerce senedir olur bu; her ülkede olur, herkese, her kuruma karşı olabilir. Bizim başımızdakiler dışında hiç kimse PROTESTO AYIPTIR diye bir veciz kavram türetmemiştir herhalde yeryüzünde. 

Korktukları için (nasıl bir korku bu ben kavrayamıyorum), bırakın yumurta hatta slogan atmayı, yanına gidip konuşmak da yasak. Çevrelerinde yüzlerce koruma, zırhlı araçlar, kimbilir daha neler... Silahlar da vardır... Oysa Atatürk yanında bir tek koruma olmadan Ankara'da Kızılay'da Ulus'ta halkın arasına yürüyerek ya da üstü açık otomobiliyle karışır, herkesle konuşur, onları dinlermiş. Bunlarda nerede o rahatlık, güven, sevgi, saygı? Zaten epeydir düşünüyorum: başbakan maalesef kimseyi ama kimseyi sevmiyor, herkesle, her kurumla kavgalı, yüzünde hiç bir zaman bir tebessüm yok. Gergin, sevgisiz... Konuşmak isteyene dayak, gözaltı, yumurta atana illa ki dayak, cop, sürükleme, gözaltı. Slogan atmak, pankart açmak, otobüsle bir şehre gitmek, bir caddeden geçmek hele elinizde mandalina varsa 10 km uzaktan geçseniz bile, suç, feci bir suç. Dünya hem gülüyordur hem acıyordur bize. "İyi ki diyorlardır AB'ye almadık. Böyle akıl mantık yoksunu uygulamaları olan bir ülkeyi iyi ki almadık". 

Bu rejimin adını biliyoruz :( 

Hala, demokrasi var ülkede diyenlerin aklına şaşarım. Ya da bunu diyenler demokrasinin anlamını bilmiyor. 

Düşünmek yasaksa ve suçsa, düşündüklerini ifade etme de en feci suçlardan biri ise, o ülkede demokrasinin "d" sinden söz edilemez. Sonuçlarının nasıl çıkarıldığı belli olmayan (yani belli, aşikar olan) sandıklara gidip oy kullanmak (o da eşine dostuna sorarak) demokrasi değildir. Hiç alakası yoktur. 

Dün ABD ve İngililtere'de eğitimi protesto eden sonra Mısır için gösteri yapanlara katılan öğrencileri gösterdi bir TV: İşte demokrasi öyle olur. Polis göstericilerin çevresinde ve az sayıdaydı. Burada amaç, göstericileri korumaktır. Vay sen ne diyorsun diye sürüklemek, dövmek için değil. Bu ülkelerde her gün birileri toplanır, ellerinde pankartlar, birşeyleri protesto eder, sonra evine gider. Olay çıkmaz. Vahşi, ilkel, iç acıtıcı, utandırıcı görüntüler oluşmaz. Bu neden bizde hiç olmaz, elli yaşıma geldim, hiç göremedim :( 

12 Eylül öncesi ve sonrasını mı arayacağız?:( :( :( Çocuklarımız nasıl bir ülkede yaşayacaklar... :( Özgürlüğün olmadığı, eğitimin eğitim olmadığı, bir karış yeşilliğin olmadığı, her yeri betonla kaplı bir ülke. Yeşili katlederek göğe yükselen gökdelenleri gelişmişlik addeden yöneticiler ve şirketler!:( Şehirler ve yürekler betonla kaplanmış... 

Ben bıktım hakikaten...