- Kategori
- Şiir
Hey!
Gecenin en karanlık saati, güneşe en yakın andı
O an, yıldızlar kayar düşerdi buğday tarlalarına
Bedenlerimizden kini ve nefreti çıkardı lokman hekim, gülümserdik kara bahtımıza.
Doğacaktı vaat edilen, her doğumun arkasına saklandık; çocuktuk gelecek sancılara…
Doğarken güneş, bizi lekeleri gölgeledi, her birimizi,
Ekmekler atıldı tan kızıllığında güneşi karşılamaya, çocuktuk aç karnımızla.
Hey!
Umut, heybesinden yıldızlar dökerek göğe Samanyolu serecek
topraklar maviyi göğe serpecek,
Yıldızlardan bize de düşecek.
Acı:
Sancılar gelecek
Doğarken güneş, kınından çekecek
bildik acılar, çocuk bunlar, bilmez diyecek.
Bereketinden nasırlanmış ellerinden tutacağız Anadolu’nun, içimizi kimseler bilmeyecek.
Zaman:
arkadaşımdı Anadolu diyecek,
Sapanlarla vuracağız zalimi diyecek,
Ben Anadolu’yum, ver elini diyecek.
Hey!
Ekmek atacağız:
Siz koşarken geleceğe, şana şöhrete,
Biz,
Ağrılı midelerde, uykusuz gecelerde,
Umut erise de aç midemizde,
biz çocuktuk, her birimiz bunu diyecek!
Umudun heybesinden bir Samanyolu, bir de toklar yiyecek
Bize düşen, düşlerde eriyecek…
Hey!
Nasırlı yoksul ellerimizden,
Artarsa bir kap çocuklardan,
Getir can şenliğine de, sabrımız diyecek.