- Kategori
- Deneme
Hey Garson
Hey garson! Bana acılı aşk şarabı, yanında da üç beş çakalın çıngırtısını gönder de, bugün doyaca ağlayayım. Ha garson, dilindeki bakladan bir demet koy da beraber demlenelim. Yanında da bir şarap fazla koy. Biri senin… Öteki dost görünmeye çalışana olsun. Mezeden otlu peynir koy. Salatayı bol getir de arada maydanozlar da bayram etsin.
Hele bak ya bu getirdiğin ne garson? Senden dost istedim. Çakal mezesi değil! Her neyse… Karşıma otur da bu gecenin hatırına, kadehleri tokuşturalım. Kadehin üstüne de az buçuk mezeden alalım ki neşemiz yerine gelsin. Söyle garson, sen hiç kanı beş kuruş etmeyene satıldın mı?
Hele dur ben söyleyeyim. Matem sayfalı gecede bir kız uğruna... Gündüz yağmurunda dost uğruna… Sevgi diye sayanın sevgisiz kalanlara satıldım. Ben dünyanın çarkını da… Sevgiden anlamayanın da… Her neyse… Şimdi anladın mı garson nelere satıldığımı? Şimdi eskimiz Hristiyan montumu getir de… Ufak ufağa alırken, şarabın dostluğunu kendimde göreyim.