Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '08

 
Kategori
Spor
 

Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak

Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak
 

Fotograf Uefa.com'dan alınmıştır.


Herkesin kullandığı klişe “tarih yazıldı” sözü o kadar iyi özetliyorki bugünkü durumu. Tam anlamıyla bir futbol cehennemi stadyum, karşıda son iki UEFA kupası şampiyonu olmasının yanı sıra Avrupa’nın belki de en etkili hücum hattına sahip takımı, ilk dakikalarda Selçuk ve Gökhan gibi iki kilit oyuncunun sarı kart görmesi ve maça 2-0 geride başlamışçasına yenen iki erken gol. Tüm bunlar alt alta koyulduğunda Fenerbahçemizin turu geçmesi başarının ötesinde bir zafer, bir fetih adeta bir diriliştir.

Maçtan önce herkesin kafasında bir “acaba” ya da “neden olmasın” düşüncesi dönüp dolaşırken büyük çoğunluk bu maçın bizim için yolun sonu olduğu fikrinde birleşiyordu. Devamlı Sevilla’nın etkili futbolundan bahsediliyor ama buna karşılık Fenerbahçe’nin Avrupa’da bambaşka bir takım olarak mücadele ettiği zaman zaman unutuluyor, rakibin etkili silahları Alves, Kanute, Navas ya da Capel’in müthiş performansı her açıdan analiz ediliyor ama Uğur, Gökhan, Deivid ya da Aurello'ya neden se gereken önem gösterilmiyordu. İşte bu gece sahadaki 11 futbolcu bugün hem kendilerinin hem Fenerbahçe’nin hem de Türk futbolunun gücünü en açık, en etkili ve en güçlü şekilde göstermeyi başardı ve kelimelerin tanımlamada yetersiz kaldığı bir başarı elde ettiler İspanya’da.

Bugünkü muhteşem zaferi Fenerbahçe’ye getiren en büyük etken rakibin yumuşak karnı olan duran top savunmalarını çok iyi değerlendirmek ve skor ne olursa olsu disiplini elden bırakmadan çok ve isabetli pasla yapmak oldu. Diğer taraftan maçın son anlara kadar 3-1 devam etmesi de Fenerbahçe’nin işini kolaylaştırdı zira ikinci yarının başında sarı lacivertliler bir gol bulsa Sevilla mutlaka çok adamla yüklenecek ve muhtemelen de tüm umutlarımızı solduracak golü bulacaktı. Ancak ikinci golümüz maçın son anlarında gelince bu skoru değiştirmek için çok da şansları olmadı ve bu dakikadan sonra paniğe kapılan Avrupa’nın yeni prensi değil tecrübeli ev sahibi takımdı.

Bu maçların en önemli özelliği tek maçlık performansların büyük önem taşımasından dolayı aralarında uzun vadede çok büyük fark olacak takımların birbirleriyle başabaş mücadele edebilmeleridir. Bugün Sevilla ve Fenerbahçe’yi herhangi bir lige koyslar muthemelen sezon sonunda Sevilla açık ara önde olur. Ancak bu maçlardaki başta Uğur olmak üzere Gökhan, Alex, Deivid ve Aurello’nun üstün performansları takımlarımıza tarih başarıları getirmiştir.

Neticede mütevazı kadrosuna karşın Fenerbahçe, Avrupa’nın son sekiz takımı arasına girerek hem kendisi hem de ülkemiz adına müthiş bir iş yapmıştır ve bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak sarı lacivertliler için. Hafta sonu Manisaspor’un karşısına bir “Avrupa çeyrek finalisti” çıkacak, Avrupa’da rakip kim olursa olsun Fenerbahçe için deplasmanda Sevilla’dan 2-0’dan çevrilen maç düşünülecektir ki Avrupa’da başarı için güzel oynamak kadar rakibin size saygı duymasını da sağlamak önemlidir.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..