Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '09

 
Kategori
Mizah
 

Hiç sansürsüz...

Hiç sansürsüz...
 

Sansürsüz bacak bu


Blog kategorisi kültür-sanat’ ın öykü bölümündeydi…

İnanamadı, hayret editörler görmemişmiydi? Aynen şöyle yazıyordu:

“Aldı ve iki bacağının arasına soktu!

Ne şanslıydı, tam yerini bulmuştu.

Bir daha çekti, bu boştu ama belli etmemeye uğraşıyordu, bu sefer soldaki bacağının yanına koydu.

Gözlerini kıstı diğerlerine bakmıyordu.

Elini uzattı ve sonuncuyu eline almadan hafifçe okşadı.

Asıldı, baktı ve bulmuştu... Mutluluğun zirvesindeydi, ne olursa olsun belli etmemeliydi, yaptıkları boşuna giderdi.

İçindeki sevinç zapdetilmeyen naralar attıracaktı, şimdilik duygu selini tutmalıydı.

Böylesi bir daha bulunmazdı ve kolay yaşanmazdı. Daha iyi değerlendirmeliyim dedi derin bir nefes aldıktan sonra…”

Yazının yazarı arkadaşıydı, hayret etti, yazı nasıl yayına alınmıştı? Telefonla hemen arkadaşını aradı:

—Alo hemen blog sayfana gir, o ne biçim bir yazı? Nasıl yazdın böyle bir yazıyı?

—Ne olmuş blog yazımda?

—Bırak konuşmayı hemen gir de gör, son yazının ne olduğunu?

Arkadaşından gelen ikazla telefonu kapatarak, blog sitesini açtı ve sayfasına girdi.

Gözlerine inanamadı. Binlerce görüntülenme gözüküyordu ve bir o kadarda yorum. Gelen yorumlara baktı:

“Kadın kim? En azından küçük bir ipucu ver.”

“O yazdığını önce ben düşünmüşmüşüm ama sen yazmışsın buna hırsızlık denir, seni davalarda süründürürüm.”

“ Açılım bu işte be... Abu görüntüsü var mı? Ne zaman yayınlanacak? İkinci bölümde yayınla ve sakın tubaya verme, yasak! “

“Modern toplumlarda sizin gibi yazarın olması çok normal, sizin için evet sırf sizin için yazarım dernek kuruyorum ve sizi de onur üyesi yapıyorum. “

“BA olarak sizi destekliyoruz. Ülkenizdeki tabuları yıkan insansınız. Sizi Nal ödülüne aday gösteriyoruz. Bilginize… “

“Domuz gribinden kim korkar be… Böyle kadın vursun aşımı…”

“Belanı bulacaksın. Utanmaz ahlaksız ateşlerde yanacaksın.”

Ayrıca dünyanın değişik ülkelerinde yayın yapan porno sitelerinden yazarlık teklifleri bile gelmişti.

Hemen yazıyı yayından sildi. Gerçek öğrenildi.

Altı yaşındaki çocuğu blog yazılarını yayına verişini sürekli seyrederdi, o da bir şeyler anlamıyor diye önemsemezdi.

Oysa tüm bilgileri ezberlemiş ve taslakta duran ”Poker Masasında Ölüm” başlıklı öykünün ilk iki satırını yanlışlıkla silmek sureti ile yayına vermişti.

İşte silinen iki satır:

“Kıl Rüstem’ in kahvesinde gece on ikiden sonra kurulan zula poker masasına oturmuştu.

El dağıtılmış, açtığı iki kâğıt maça ve kupa bacağıydı. Yeşil çuha da duran kâğıtlara baktı, üçüncü kâğıdı çekti, karo bacağıydı… ”

Bu satırdan sonrasını yukarıda tırnak içinden itibaren olan bölümden okumaya devam edin.

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..