Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Hiddink'in koşulları, “hezimet”i baştan kabullenmekti!

Hiddink'in koşulları, “hezimet”i baştan kabullenmekti!
 




Hiddink’in gitmesi zor!

“Gitmek” dedik, aslında kibarından “görevine son verilmesi” dememiz gerekiyordu. Çünkü Hiddink’i kendi rıza olmadan göndermeye kalktığınız zaman, karşınıza kapı gibi bir sözleşme çıkacak.

Tazminat maddesi!

Öyle bir madde ki, tam 25 milyon Euro!

Bu kadar büyük parayı ödemeyi göze alabiliyorsan, gönder bakalım Hinddink’i!

*****

Yeni TFF’nin göreve gelir gelmez kucağında bir “bomba” bulduğu söylendi:

Şike!

Oysa asıl bomba, üstelik de “canlı bomba”, Hiddink’in sözleşmesiydi.

Ancak, aklından zoru olanların kabul edeceği bir sözleşme. Sanki memlekette, dünyada adam kalamamış da, takımın başında teknik direktör bulundurma zorunlu var da, başka seçeneğimiz yok da... Hinddink’in her dediğine “Evet” demek zorunda kalmışız!

Şu kadar para isterim, üstelik EURO olacak!

Peki!

Ne kadar para verdiğinizi açıklamayacaksınız!

Peki, tamam!

Ha, açıklarsanız şu kadar tazminat vereceksiniz!

Peki, tamam!

Türkiye’de oturmam!

Peki, tamam!

Türkiye’ye istediğim zaman gelir giderim, bana bu konuda kimse bir laf söylemeyecek!

Peki, tamam!

Lig maçlarını, derbileri izleme gibi zorunluluğum olmayacak, canım isterse, izlerim!

Peki, tamam!

Anlaşılan o ki, Hindink’in her dediğine, kurulu teyp gibi, “Peki, tamam” denmiş.

*****

“Şike”yi fırsat bilen TFF’nin eli kolu bağlı deniyor. Böyle ağır koşullar içeren, sadece geleni koruyan bir sözleşme, bilmem ki, dünyanın neresinde var? Böyle keyfi bir sözleşmeyi imzalayan o eski TFF’den bugününkün içinde olanlar yok mu?

Kimsenin aklına, ne yazık ki, hesap sormak gelmiyor. Konuşan olursa, sanıyorum, TFF’nin özerkliğinden söz edilecek. Tıpkı, şike iddialarından sonra kayırıcı davranan TFF’yi koruma çabalarında olduğu gibi.

Gelişmeler gösterdi ki, sorumlu sadece Hiddink değil, dünkü ve bugünkü TFF...

TFF, bir inat, kayırma ile maçları TT Arena’da oynatmada ısrar etti. Estonya maçında olanlardan sonra, TT Arena’da milli maç oynatmak, sorumsuzluk değil de nedir?

Kafalarda, ille de Fenerbahçe’yi dolaylı yollardan da olsa, cezalandırma var ya, bundan bir türlü kurtulamadılar, maçları TT Arena'ya tıktılar. “Milli duygu”dan yoksun kalabalıklar, ne acı ki bir “büyük” adına hareket ettiler, maçlara damgayı vurdular.

Bakmayın Spor Bakanı’nın herkesin suçlu olduğunu söylemesine. O, bir siyasetçi, olanları hafifletmek, sorumluların yaptıklarının yanlarına kâr kalması için öyle konuşuyor.

Hinddik’in ağır koşullarını kabul edenler...

Estonya maçından sonra maçları, ısrarla TT Arena’da oynatanlar...

Estonya maçından sonra, kendilerine taraftar diyenlerin hakaretlerini gözmezlikten gelen, TT Arena’da “maç oynamama cezası” vermeyerek, o taraftarı iyice azgınlaştıran, deyiş yerindeyse, onlara “Devam...” diyenler...


Ayağa kalkmalı...

“Hüküm” okunacağı zaman ayağa kalkılır ya, öyle...

Ama görüyoruz ki herkes yerinde... Üstelik, kimilerinin ağzı durmuyor, “savunma pozisyonu”na geçmişler, bağlı oldukları takımı savunuyorlar...

Hiddink’in iyi bir pazarlamacı olduğu anlaşıldı.

Ya Hinddik’e istediklerini verenler, eveleme geveleme ile bağlı oldukları takımı, taraftarlarını temize çıkarmaya çalışanlar....

Onların ne oldukları da anlaşıldı mı?

TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..