Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '06

 
Kategori
Bilişim
 

Hindistan gözlemlerim

"Dünya Düzdür"

T. Friedman'ın kitabının adı Dünya Düzdür, Hindistan'da geçirdiğim 7 günü özetleyen bir kaynak. Kolomb'un dünyanın yuvarlaklığını keşfetmesi sonrası Friedman'ın düz olduğunu keşfetmesi beni ilk okuduğumda çok şaşırtmıştı, küreselleşmenin böyle büyük bir etki yaratacağını hayal edemezdim. Gelin uçağa biniş anından dönüşe kadar keyifli yolcukta yaşadıklarımı sizlere anlatayım.

Türkiye’den Cumartesi akşam bindiğimiz uçak yaklaşık yedi saatlik bir yolculuk ardından Yeni Delhi havaalanına indi. Uçaktan iner inmez algıladığım ve tüm Hindistan’da soluğum o garip kokuyu asla unutamıyorum, ne koktuğu ve neden koktuğunu önümüzdeki bir hafta boyunca gözlerimle görecektim. Gümrük işlemlerimi bitirdikten sonra hava almak için dışarı çıkmak istedim, merdivenlerden çıktım ve unutamayacağım bir manzara ile karşılaştım; binlerce insan yerde yatıyordu, gecenin 4’ü olmasından dolayı havaalanında derin bir sessizlik vardı, sanki bir an için toplu mezar görmüştüm çünkü insanlar, inekler, köpekler ve maymunlar içiçe hepsi yerde yatıyorlardı. Daha sonraki günlerde de gördüklerimden sonra Hindistan’da oldukça içiçe bir yaşam sürüldüğüne şahitlik ettim, ülke hiç temiz değildi, kalabalıktan veya yaşam koşullarından değil, hintliler bu şekilde yaşamaya alışmışlardı. Transfer otobüsene geçerken sıkı sıkı tembihlendik asla yerel su, yemek veya herhangi bir içecek tüketmeyiniz. Peki ne içecektik diye düşünürken su dağıtılmaya başlandı ve küreselleşmenin en güzel örneğini yaşadım : “100% Trusted Water , Pepsi Co”. Kocaman puntolarla bize güvenin biz Pepsi’yiz diyordu, bir önceki hafta Hindistan hükümeti Coca Cola’yı ülkede yasaklamıştı, ilginç. Otobüs ilerlemeye başladığında yolda ve yol kenarında gördüklerim oldukça şaşırtıcıydı, özellikle maymun ve domuzları unutmayacağım. İnekleri görmeyi zaten bekliyordum ama onları bu kadar çaresiz ve çöplükten yemek yerken göreceğimi düşünmemiştim, kutsal bir hayvan inek ama nedenini bilen Hintli bulamadım, inekler bir deri bir kemik kalmışlar yüz metre içerisinde beş-altı inek bulabilirsiniz, gerçekten o kadar fazlalar. Bir de gelin aşağıdaki rakamları inceleyin:

Hindistan’la ilgili birkaç önemli bilgi:
- 300 milyon kişi günde 1$ ile geçiniyor
- 400 milyon okuma-yazma bilmeyen insan var
- Evlerin %60’ında elektrik var
Ama;
- 9 milyar $ Yazılım ve Servis ihracatı var; 500,000 kişi IT sektöründe
- Her yıl 260,000 mühendis mezun ediyor. Bangalor’da Silikon Vadisi’nden daha çok mühendis var.
- 2010 yılında yılda 6 milyon üniversite mezunu verecek

Bu sayılara anlamlar yüklemeye çalışmayacağım çünkü zaten herşey ortada.

Otobana girdik. Otoban diyence akla geniş yollar akla geliyor ama Hindistan’da tam tersi, dar yollar, yollardaki “Horn please” yazıları sonucunda ortaya çıkmış müthiş korna sesleri. İlk yarım saat düşündüm neden korna çalınıyordu diye ama sonrasında yolda insan, bisiklet, motorsiklet, rickshaw ve diğer tüm araçlar o kadar içiçe gidiyorlardı ki birbirlerine çarpmamak için elleri sürekli kornadaydı, işin ilginç yanı yol açık olsa da korna çalıp yavaş gidiyorlardı, tam bir öğrenilmiş çaresizlik örneği. Trafik tıkandığında etrafınızı yılan oynatıcıları sarıyor, çaresiz kobralar müziği duymasalar da çalınan müzik aletinin hareketlerini takip ediyorlardı. Gördüğüm en iyi pazarlama örneklerinden biri ise (ben buna mecburi pazarlama dedim), otobüsten indiğinizde yılanı boynunuza doluyorlar, düşünürseniz 10 saniye içinde vücudunuza dolanmış olan bir kobra oluveriyor. Korkudan bu tür bir pazarlamaya mazur kalan turist donakalıyor, yılan oynatıcısı ise sizden para istiyor yılanı boynunuzdan almak için. Çok ilginç bir ülke Hindistan; bence hayatta bir defa gidilmeli, çok beğenirseniz ikinciye de gidebilirsiniz tabiki. Peki diyeceksiniz ki Hindistan neden bu kadar dünya gündeminde? Hindistan’ın henüz %40’ında elektrik yok ama tam 15 yıl once %60’ında elektrik yoktu, yani %20’lik bir artış dünyanın en büyük nüfusuna sahip Hindistan’da büyük bir olay. Şuan Amerika’da bir McDonald’a gidip Drive-In kısmından sipariş vermek istediğinizde karşınıza çıkan kişinin Hindistan’da olan bir hintli olduğu biliyor muydunuz?

Artık servis pazarı da outsource olarak sunuluyor. Hindistan’da çok büyük yazılım evleri dışında birçok küçük 10-15 kişilik yazılım evleri var. Hiç küçük bir tekstil atölyesi gördünüz mü bilmem, Rus yapımı eski bir tekstil makinesi çalışır sürekli, ortam biraz dağınık ve küçük bir fabrika izlenimi vardır, işte Hindistan’da bu şekilde olan yüzlerce yazılım evi var. Meşhur site www.rentacoder.com adresine girecek olursanız, 100$’a dev projeler yapacak birçok Hintli veya Pakistanlı bulabiliyorsunuz. Milliyet gazetesinde ropörtajımda bu yüzden “Türkiye Hindistan Olmamalı” dedim, bizim amacımız Türkiye’de kalitesiz üretim yapmak, ucuza çözüm üretmek olmamalı. Amacımız günü kurtarmak değil, uzun vadeli stratejilerle Türkiye’de dikey sektörde nasıl yazılımlar geliştirebileceğimiz olmalı. İsrail bunu yaptı, güvenlik yazılımı dendiğinde ilk akla gelen ülke onlar. Türkiye’deki 3 milyar dolarlık yazılım pastasının 1 milyar dolarını sadece Havelsan tek başına yapıyor. Türkiye’den Havelsan gibi bir şirket çıkartmış olmakla ben bir Türk olarak inanın çok gurur duyuyorum. Niş işler yapıyorlar, belirli konularda çok uzmanlar ve uzmanlıkları sayesinde 5 milyon dolar bütçeden aşağıda olan projelere girmiyorlar bile. Türkiye’nin Havelsan gibi çok dikey alanlarda uzmanlaşarak, bu bilgi birikimini gitgide düzleşen dünyada pazarlayacak şirketlere ihtiyacı var.

Devamı gelecek...

 
Toplam blog
: 7
: 3517
Kayıt tarihi
: 19.09.06
 
 

Netron Institute of Technology şirket ortağı olarak şirketi yönetmektedir. CIO El Kitabı ve ASP.NET ..