Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '06

 
Kategori
Tiyatro
 

Hırçın Kız

Hırçın Kız
 

Başrollerini, Fırat Tanış ’ın ve Aybanu Aykut ’un üstlendiği oyunu geçtiğimiz hafta Oyun Atölyesi ’nde izledim…

Kadro çok kalabalıktı ve sahne gözümüzü dolduruyordu…

Oyuncuların geneline, başrol sayılabilecek kadar çok rol verilmişti, hiç biri geri planda kalmıyordu ve hepsi çok iyi oynuyordu.

Birçoğunun profesyonelliğe ilk adımları olmasına rağmen, oyuncular arasında bir çekişme değil de, sanki birbirlerine şans verme, birbirlerini öne çıkarma çabaları vardı.

Ekip ruhu gerçekten yakalanmıştı!

Fakat benim gerçekten hayran kaldığım 4 isim oldu: Fırat Tanış, Aybanu Aykut, Muharrem Özcan, Onur Ünsal!

Bu oyuncuları ilk kez sahnede izleme fırsatım oldu... Ve tek kelimeyle mükemmeldiler!

Oyunun konusuna gelince: Anlatmayacağım çünkü izlemenizi tavsiye ederim! Ama sizi sıkmadan kısaca yorum yapmak istiyorum: W. Shakspeare’in yazdığı bu eseri Haluk Bilginer ve Kemal Aydoğan günümüz Türkçe’siyle ve bizim kültürümüzden harmanlayarak akıcı ve yalın bir dille metni düzenlemişlerdir. “Çokta iyi etmişler:)”
Ne kadarda bazı insanlar, eserle oynanmasına kızsalar da, ben buna taraftar değilim. Çünkü, halkımızın bir çoğu zaten tiyatroya yeterince gitmiyor. Birde bu eserleri eski halleriyle hiç oynanmadan sahnelersek, birçok insan bundan daha da sıkılacaktır...

Konuyu tamamen değiştirmelerine bende karşıyım, fakat arada kendimize has esprilerin karışması ve bu oyundaki gibi yabancı bir müzikle dans edilirken bir anda dansın ve müziğin çiftetelliye dönmesi gerçekten mükemmel bir karışımdı! :)

Oyun, eğlenceli ve bir o kadar da düşündürücü bir özelliğe sahipti. Zekice diyaloglar kullanılarak anlatılmaya çalışılan konu, aslında herkese tanıdık gelebilecek kadar, bildik ve samimiydi. Özellikle, oyuncuların yaptıkları espriler ve en az espriler kadar seyircileri eğlendiren kostümlerle bütünleşmiş bir oyun seyretmemiştim uzun zamandır…

Bence, diyaloglar ve anlatılmak istenen konu kadar önemli olan bir ayrıntıdır kostümlerin yerine uygun kullanılması. Bu bölümden de tam puan alan oyunun, diğer bir özelliği ise; yapılan esprilerin müstehcen olmasına rağmen, seyircinin kulağını tırmalamayacak biçimde ve olabildiğince üstü kapalı olarak yapılmasıydı.

Oyuncu tercihlerine gelirsek eğer; gerçekten bu roller için daha iyi oyuncular bulunamazdı… Çünkü, hepsi karakterleriyle bütünleşmişti. Özellikle Fırat Tanış 1 numaraydı!

Onur Ünsal’a değinirsek; o olmasaydı eğer bu oyunun tadı olmazdı! Gerçekten sahneyi çok iyi süslüyordu… Oyun arasında da köçek kılığında gezinmesi, insanlarla konuşması sanki arada bile oyunun devam ettiği havasını vermesi çok iyiydi! Oyun boyunca sahneden hiç inmemesi ve hep arkada oturması yerinde bir karar olmuştu. Çünkü gözüm hep onu arıyordu… Onun mimiklerini, gülümsemesini yakalamak istiyordum her dakika…

Bu kadar iyi oyuncu olduğunu açıkçası bilmiyordum.

Bunların dışında asıl önemli olan; oyun bittiğinde, salondan ayrılan seyircilerin yüzlerinde, beğenilerinin bir göstergesi olan sıcacık bir tebessüm tanesi görebilmektir… Ki bunu da çok rahat gözlemleyebiliyordum…

Beni mutlu eden de bu oldu!!!

 
Toplam blog
: 2
: 1052
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

B.Ü mezunuyum. İlgilendiğim ve duygusunu yaşadığım her konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kültür..