Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hırsızın hayatımdan çaldıkları

Hırsızın hayatımdan çaldıkları
 

Yaz ayları geldi, çattı. Malum herkes camını penceresini açarak uyuyor. Korkutmak gibi olmasın ama lütfen bir zahmet geceleri kalkın ve kapatın pencerelerinizi; hırsızlar sizin uyumanızı bekliyor olabilir.
 
İki yaz öncesi annem ile yazlıkta yalnızdık. Gece annem
-“Ben senin odanda yatayım senin odan daha serin oluyor, sen benim odama geçersin.” dedi.
 
Her şeyden habersiz bir şekilde yattık ve uykuya daldık.
Sabaha karşı annemin sesiyle daha doğrusu çığlıklarıyla uyandım. Uyku sersemi, önce deprem oluyor sandım ama baktım herhangi bir yer sallanmıyor. Sonra annemin “Sen Kimsin, Sen Kimsin?” diye haykırışıyla kendime geldim.  Bende başladım noluyooor, noluyor diye bağırmaya…
 
Vampire Diaries’i ya da Alacakaranlığı izleyenler bilir; vampirin hızlı geliş veya gidiş sahneleri vardır. Rüzgâr gibi geçer ve soğuk bir esinti bırakır arkasında. İşte tam öyle bir anda odamın önümden rüzgâr gibi biri geçti. Annem sen kimsin, ben noluyor-noluyor  diye bağırırken adam kaçtı gitti. Kapının çarpma sesi hala kulaklarımda yankılanıyor.
 
CSI Miami’den öğrendiğimiz gibi hiçbir şeye dokunmadık polis gelinceye kadar. Ama olmadı işte bizim polislerimiz Horatio Caine gibi değilmiş. 
 
 
 
 
Hırsızları bulup(2 kişilermiş bu arada), annemle yanımıza gelip “kötüler layığını buldu” gibilerinden bir laf edilmedi bize. Aksine savcıdan azar işittik sonrasında.  
 
Uzun bir süre yüksek seslere tepkim farklı oldu. Asansörde aniden kapıyı açan birinden ürküp ağlamışlığım falan var mesela. Hatta yazık kadıncağız o kadar mı korkunç gözüküyorum demişti.
 
Nedense hep dost meclisinde konuşulur bu. Hırsızı görsem n’aparım diye. O an bilemiyorsun, pek düşünemiyorsun hatta ne yapacağını. Bilinçsiz bir şekilde işte annem bağırdı sonra ben onun sesine bağırdım da Allah'tan adam kaçtı. Ama düşünmek bile istemediğim şeyler yaşanabilirdi. O gece orada bende yatıyor olabilirdim.Anneme sesini çıkarmasın diye vurabilirdi. Düşündükçe yazdığım birbirinden korkunç senaryolar var. 
 
En mahrem yerin; evinin yatak odasında! gecenin bir yarısı bir adamla karşılaşmak çok zor gerçekten.  
Düşündükçe içim ürperiyor. Adam benim takılarımı falan götürdü tabii. Ama en çok korku bıraktı bende ona üzülüyorum. Eskiden tek başına evde kalmaktan korkmazdım hatta hoşlanırdım. İtiraf edeyim artık biraz bir ürperti var.
 
Hırsızlık olayından sonra eve alarm kurdurduk. Şimdi de o alarm yüzünden arada geceleri uyanıyoruz. Ama bu sefer kendi kendimize boşuna bir heyecan yaşatıyoruz. Yok  alarmı unutup kapı açmaya çalışmak, yok alarmı yanlış kurmak gibi. İçinize bir huzursuzluk girince gitmesi güç oluyor. El ayak titremesi normal bir hale büründü, arada titremezsem rahat edemiyorum artık.
 
Az önce Pronet’in bir reklamını izledim. Reklam eğlenceli olmuş ama aslında hiç hafife alınacak bir konu değil gerçekten.
 
Dikkatli olmak lazım her zaman. Reklamı merak edenler buyrun tıklayınızhttp://www.youtube.com/watch?v=f7al1W1m6FY ve geceleri önleminizi alınız. 
Evde olmasaydık daha farklı olurdu da o an evde olmak ve karşılaşmak ciddi travma sebebi.
 
 
Toplam blog
: 3
: 262
Kayıt tarihi
: 16.06.14
 
 

Halkla ilişkiler ve reklamcılık bölümü mezunuyum. Bir yandan Halkla İlişkiler sorumlusu olarak ça..