Hırsızlığın dayanılmaz yorgunluğu

Çocukluğumdan beri hep düşünmüşümdür, düşünmeyi düşünmek ne güzel düşünmektir. Efendim, düşüne düşüne, toplumumuzun kanayan bir yarası olan, mesleğe göre sorunlar konusuna bir el atayım dedim.

Malumunuz olduğu üzere, güzel ülkemizin güzel insanlarının çeşitli meslekleri, bu mesleklerin de bir birinden farklı zorlukları vardır. Bu mesleklerin haricinde, bir başka meslek grubu daha vardır, hırsızlık. Hırsızlıkta kendi arasında dallar ve yan dallar olmak üzere ikiye ayrılır. Dallar ana grubu, yan dallarsa duruma göre değişen alt grupları oluşturur.

Hısızlığın en kolay yöntemi, hanımefendilerin yada beyefendilerin, yazdıklarını aşırıp, içine eften püften birşeyler ekleyip, kitap haline getirmektir. Bu tür hırsızlığın, alınteri gerektirmediği düşünülürse konumuzun dışında kalması uygundur. Unutuyordum, üstelik bu tür hısız kardeşlerimizin sosyal güvencesi vardır.

Ancaaak, spor ve görsel sanatların tümünden yararlanarak mesleklerini icra eden ve tüm bunları mesleki eğitimlerinin bir parçası olarak kullanan, önce uzmanlaşıp sonra azmanlaşan değerli hısız kardeşlerimizin yukarıdaki gruba dahil olamıyacağı aşikardır. Üstelik nerdeyse tüm uzuvlarını meslekleri için feda eden  muhteremlerimizin her türlü tehlikeye açık olduğu da unutulmamalıdır.

Alın terleriyle banyolarını yapan, bu güzide kardeşlerimiz, her türlü zorluğa her türlü güvenlik  önlemlerine rağmen vazifelerini bıkmadan usanmadan yapmaktadırlar. Özellikle evlerde köpek beslenmsi yasaklanmalıdır, ayrıca unutulmamalıdır ki apartmanda hayvan beslenmez dimi ama yaaa.

İşte bu kardeşlerimizin, mesleki yaşamlarını daha güvenilir kılmak amacıyla, emniyet kemeri kullanma zorunluluğu getirilmeli, meslek odası kurma hakkı tanınmalı ayrıca sosyal güvenlik imkanından da yararlanmaları sağlanmalıdır.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönlünüzden geçen en iyi hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle....