Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '14

 
Kategori
Siyaset
 

Hitler ve Esad

Hitler ve Esad
 

İnşaAllah büyüdüklerinde de böyle olurlar


Son zamanlarda ortaya çıkan fotografları gördükten sonra akla gelen ilk şey herhalde Hitler’in Yahudilere ve kendi halkına yaptıklarıdır.

Esad’ın askerlerinin işkence yaptıkları Suriye halkının görüntüleri korkunç. Bunları BM’nin, Amerika’nın, Avrupa’nın bilmediğini düşünmek biraz safca olur. Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim. Esad aylardır, yıl hesabıyla insanlarını öldürüyor. Ancak kimyasal silah kullanılınca bir araştırma yapalım dediler. O da usulen. Kimyasal silah kullanıldığı ayan beyan ortada. BM büyük ciplerle vs gittiler, ne oldu?

Bu 55.000 resimde işkence açık ortada. Bunları alıp İngiltere’de incelemişler. Sir unvanlı birileri heyetin başıymış. Yani gerçekten şaka yapıyorlar herhalde. Zaman kazanmak mı desem, göz boyamak mı desem? Dalga geçiyorlar desem ayıp olacak.

Bulgular şunlar: Birçoğu ip, tel ve bazıları araçlarda kullanılan "triger kayışı"na benzer cisimlerle boğularak öldürülmüş. Bu cisimler cesetlerin boynundayken fotoğraflar çekilmiş. İdam etme yerine elle boğma yöntemleri kullanılmış. Bu nasıl bir nefrettir? O insan sana ne yaptı? 

Cesetlerin birçoğunda demir çubuklara benzer cisimlerle vurularak yapılabilecek işkence izlerine rastlandı. Bunların tümünün ellerinin bağlı olduğu anlaşıldı.

Cesetlerde açlık ve işkenceden dolayı renk değişimi, çürüme, doku bozuklukları görüldü. Cesetlerin yarıdan fazlasının aşırı derecede zayıf olduğu görüldü. Bu durum, açlığın bir işkence aracı olarak kullanıldığının delili olarak rapora kaydedildi. Açlıktan iskelet haline gelmiş cesetlerde ayrıca işkence izleri tespit edildi. Bazı cesetlerde elektrik verilmesinin ardından oluşan yaralar görüldü. Cesetlerin çoğu çıplak ya da asgari düzeyde giysili halde...

Hilter ne yapmıştı işkence, toplama kampları, kamplarda açlık, toplu kıyımları halka açık yerlerde yapma.

Esad ne yapmış, işkence, toplama kampları, kamplarda açlık, toplu kıyımları halka açık yerlerde yapma.

Hitlerin bazı sözlerini okdum,

  • Aklın bittiği ve sustuğu yerde son karar şiddete aittir.
  • Yaşama hakkın mücadele gücün kadardır.
  • Zayıfa acımak doğaya ihanettir.
  • Zorlama ancak zorlama ile, dehşet ancak dehşet ile yok edilebilir!

Esad bunları kendisine destur almıyor mu?   

21. yüzyılda bunlar yaşanıyor. Ve Amerika, Avrupa gibi üst ve üstün medeniyetler, insan hakları koruyucuları, adalet savunucuları bunlara sürekli kılıf uyduruyor, bir şekilde gözünü kapatıyor. Bu mümkün müdür? Hayır. Biz yüksek insani değerlere sahip, insan hakları savunucusuyuz deyip bu olaylara tepkisiz kalmak çelişkidir.

Bu noktada asıl gelmek istediğim yere konuyu çekeceğim. Tüm bunlar olurken “Müslüman” ülkeler ne yapıyor?

Ortadoğu ve Arabyarımadası ülkeler İslam Ülkeleri diye bilinir, Birleşik Arab Emirliği, Kuveyt, Katar, Pakistan, Malezya, Libya, Ürdün, Yemen, Suudi Arabistan ve birçoğu İslam İşbirliği Teşkilatı ve/veya İslam Konfernasi Teşkilatı’na üyedir. 57 tane İslam ülkesi var. Yaklaşık 2 senedir devam eden bu kıyımda bu 57 ülke ne yaptı, ki bu ülkelerin çoğu epey zengin ve güç sahibidir.

Bu ülkeler gerçekten İslam’a göre, şeriatı göre yönetiliyor olsa idiler, aşağıdaki ayete göre hareket etmeleri gerekirdi.

"Mü'minler kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, rahmet erişesiniz." (Hucurat sûresi, 10)

"Birbirinizle iyilik ve takvada yardımlaşın; günahta ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Muhakkak ki Allah'ın azabı pek şiddetlidir." (Maide Suresi, 2)

Peygamberimizde aşağıdaki hadisde olduğu gibi birbiri ile ters düşmüş iki müslümanın arasını düzeltmenin önemini anlatıyor:

Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) ashabına: "Ey Ashabım! Nafile oruç tutmaktan ve sadaka vermekten ve namaz kılmaktan daha faziletli bir amelî size söyleyim mi?" buyurduklarında Ashab: "Evet ey Allah'ın Resulü" dediler. Peygamber şöyle buyurdu: "Aralarında düşmanlık olan iki müminin arasını bulmaktır. O müminlerin arasını açmak dini traş etmektir." (Tergib ve Terhib, c.5/379-2)

Suriye’de ölende öldürülende müslüman. O zaman tüm müslüman ülkelerin elbirliği ile bu savaşı bitirmeye çabalaması gerekmez mi? Aksi taktirde Kuran’a ters hareket etmiş olmazlar mı?

Aman bana dokunmasın, müdahale edersem Amerika, Israil bana ne ters, onlarla ters düşür miyim endişesi ile sessiz kalmak müslüman vicdanına, ahlakına uygun düşer mi? Başörtüsünü soldan sağa değil de sağdan sola bağladı diye din adına insanların ölüdürüldüğü ülkeler, bu kadar açık bir ayet nasıl bir rahatlıkla uygulamazlar.

Mezhep kavgalarının (Şii, Alevi, Sünni, vs) Kuran’ın (haşa) önüne geçmesine izin vermeyelim. Sevgi kazansın inşaAllah.

 
Toplam blog
: 17
: 3951
Kayıt tarihi
: 12.11.13
 
 

1980 Istanbul doğumluyum. Boğaziçi Universitesi Psikoloji mezunuyum İnsan düşününce insan..