Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Hızlı ve öfkeli. Yok film adı değil bu!

Hızlı ve öfkeli. Yok film adı değil bu!
 

Özel hayatla tüzel hayatım birbirini tutmuyor. Tüzel hayat dediğim ikinci ben. Yani; iş hayatındaki ve geceleri yazar olan kısmımla ilgili. ''Yazar'' deyince hemen ayaklananlar boşuna kızmasın. Hazır ayağa kalkmışken çaylarını tazelesinler. ''Yazar'' demekten kastım yazmak eyleminden dolayı. Yoksa ''yazar'' olduğumuzdan değil.

Özel hayatta çok efendiyim. Kapıcıya ''mustafa bey'' diyorum. Sizli bizli konuşuyorum bazen. Trafikte İsviçreli teyzeler gibiyim. Yol ver, şerit ver; şaban gibi ortada kaldığımız çok oldu. Komşulara bi kibarım sormayın. Çocuklara öyle. Hayvanlar zaten canım olur. Kadınlar çiçektir, analar mübarektir.

Gel gelelim kalemi elimize alınca. Yazı Vatan, memleket, sosyal sorunlar olunca. Kalem de klavye de göbek atıyor. Dur durak yok. Sanki yazan kişi ben değilimde ; Savaş Ay programına katılmış eski komitacı. Sus desen kendi yazıyor.

Eşim diyor ki'' senim kafa çok doluymuş, iyi ki yazmaya başladın. '' Şöyle bir düşündüm yüzüne bakıp. ''Benim kafa çok doluymuş.''

Geri dönen yazılarım geri dönmeliydi. Bazılarını Engin Ardıç bile yazsa geri dönerdi. Sanırım anladım ki ; hatalı, günahkar, cahil, kindar olana bile yazarken, insan dikkatli yazmalı. Yoksa yazdığın doğru olsada gidiş yolundan not alamıyorsun hayatta.

Ülkem. Bu kadar mı seviyormuşum seni? Yurt dışına çıktığımda . Tatillere gittiğimde. Boğazıma gelip yapışan karbonmonoksitini özledim. Caddelerde çocukların ''mendil, mendil'' diye ayağıma yapışmasını. Oysa ne kızarım onlara bu işi yaptıranlara. Önüme koysalar çeşit çeşit yemek. Ülkemin köftesini özlerim. Kara gözlü çocuklarını. sümüklü kedilerini. Hüzün bakışlı aç köpeklerini özlerim bee! Bu kadar mı özler insan seni? özlüyormuş işte. Münir Özkul filmlerini kaç kere seyretsem de ağlamam. Babamdan mı anamdan mı?

Ülkemin insanı. Kürt olsanda , laz olsanda, çerkes olsanda güzelsin. Namaz kılsanda, rakı içsende, kıçı açık gezsende güzelsin. Bölme, böldürme, bölünme. Bir somunu, yarım simidi, iki tas çorbayı paylaş. Bu topraklar seni doyurur ama sinende sevgi varsa.

Sandığımızdan daha fakiriz. Aldattılar bizi. Akmerkezleri, Nişantaşlarını gösterip, gözümüze ışıklı yollar tutup aldattılar. Bildiğimizden daha cahiliz. Akşamın sekizinde en medeni şehirlerde yalnız yürüyemiyor kızlarımız, bu olmaz. Salkım saçak sapıklık, taciz, manyaklık bu olmaz.

Herkesin belinde silah. Milyonlarca işsiz baba. Boynu bükük anne. Kahvaltı tabağında üç zeytin. Yeni uyanmış üç yaşında buse. Evde kavga, evde nefret. Bu olmaz.

Herkes üstüne düşeni yapmalı. Umudumuz var, azığımız yerine daha iyi ya. Vallahi bir gün halay çekeceğiz. Vallahi bu vatanın çocukları gene şaşırtacak tüm insanlığı. Kendi balığımızı, kendi rokamızı yiyeceğiz. Çalışmak için el kapısına gitmeyecek çocuklar. Denize taa göbekten dalacağız.

Ama mazeret değil bu. Benim öfkemin tuşlara vurmasına. Şimdi ben buluşmaya gelsem. Editörler beni içeri alırmı?

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..