Hokkabaz ve Oedipus Wrecks

Newyork Stories filmi 3 ayrı öyküden oluşuyor. Bu bölümleri Francis Coppola, Martin Scorsese ve Woody Allen yönetmişler. Son günlerde Cem Yılmaz’ın Hokkabaz filmiyle birlikte anılan Woody Allen’ın çektiği üçüncü bölüm: Oedipus Wrecks... Film hakkındaki iddiaları okuyunca bu bölümü bir detektif gibi izlemek için televizyonun karşısına geçtim. Buradaki sihirbazla, hokkabaz filmindeki sihirbazı karşılaştıracaktım. Daha önce seyrettiğimde fazla bir iz bırakmadığı için bu kez daha dikkatli izleyecektim. Bakalım Cem Yılmaz bu filmden ne kadar etkilenmiş onu bulup yazacaktım.

Woody Allen’ın çektiği bölüm 42 dakika sürüyordu ve bunun içinde bir sihirbazın kutu içinde kadını yokettiği sahne 5 dakika kadar sürüyordu. Bu sahneyi seyretmiş olanların daha sonra Cem Yılmaz’ın filmini gördüklerinde benzer sahnelerin anımsanmasını doğal karşılıyorum.

Bu filmi seyredince asıl akılda kalacak olan sahnedeki sihirbazlık gösterisi değil de annesinin gökyüzünden yaptığı konuşmalar olur bence. Bu bölümlerdeki görüntü ve diyalogları bir reklam filmine benzettim. Bir şeker reklamında gökyüzünden oğluna direktifler veren ve o şekerden yiyenleri görünce mutlu olan anne... Reklamdaki kadının görünümü, diyaloglarındaki sesinin rengi reklam filmindekine o kadar çok benziyordu ki.

Sihirbazlık gösterisi ise aynı şovu yapmaları ve adamın top sakalı dışında bir benzerlik içermiyordu. Cem Yılmaz bu sahneyi daha önce izlemişse, benzemesin diye kendi sahnesini özellikle farklı tasarlamış olabilir.

İki filmin birbirini andıran sahnelerinden Cem Yılmaz’ın fikir hırsızlığı yaptığı sonucunu çıkarmak bana öküz altında buzağı aramak gibi geliyor. Filmlerde benzer sahneler elbette olacak, bu kaygıları çok önemsediğimizde yeni film çekmek olanaksız olur.