Homo-politicus adamlar...

Homo-politicus adamlar...

Yani bütün hayatları politika olanlar..

Politika ile nefes alan, politika ile ayakta duranlar..

Politika yiyip, politika içenler...

Bizde örneği fazlasıyla mevcut bulunan bir adam türüdür bu..

Asla yaşlanmazlar..

Asla politikayı bırakıp özel hayatlarına dönmezler..

Asla bir "özel hayat" ları olmaz..

Balık için deniz neyse, bunlar için de politika odur..

Sadece kendileri homo-politicus olarak kalsalar gene iyi..

Ancak bu tür adamlar, kendilerini önemli kılmak için, ülkenin gündeminden politikayı düşürmezler...

Politik bir atmosfer olduğu sürece onlar vardır..

Politik hava dumanlandıkça keyiflenirler..

Ortalık süt liman olursa rahat edemezler, bir şeyler bulur yine ortalığı bulandırırlar..

Böylece yine göz önüne çıkar, yine gündemin adamı olurlar..

Yüz yaşına gelseler farketmez..

Yapacakları başka bir şey yoktur politikadan başka..

Üretecekleri bir şey yoktur politik kargaşadan başka..

Dinginlik onlara gelmez..

Huzur onları huzursuz eder..

Mutlaka bir yerlerden bir şeyler bulur "fitne" üretirler..

Homo-politicus karekteri genellikle herkese "muhalif" tir..

Kimse doğruyu bilmez, kimse doğru bir şey yapmaz, kendilerinden başka...

Karanlığı severler...Bu yüzden ışıklı ortamlardan kaçarlar..

Her zaman etraflarında bir fanatik taraftar grubu da bulunur mutlaka..

Taraftarları Onun kötümserlik dolu vehimlerini huşu içerisinde dinler, avuçlarını patlatırcasına alkışlarlar..

Asla bir çare önerileri olmaz bunların..

Onlar çareden sorumlu değildir..

Onlar hiç bir şeyden sorumlu değildir esasen..

Uğursuz baykuş misali, sadece kötümserlik yayarlar..

Boyuna "yara" açarlar, asla bir yaraya merhem olmazlar..

Yüz yaşına gelseler de değişmezler..

Değişemezler..

Ölür giderler ama gözleri politika çöplüğünde kalır..

Çünkü Onlar homo-politicus'turlar...