Homo sapiens

Yani düşünen insan, insanlık asırlardır düşünüyor. Evrende yalnız mıyız? Bir birleriyle çelişen cevaplar verilse de, yinede öyle olmamasını dileyenler çoğunlukta. Yalnızlık iyi bir şey olmasa gerek. Hem bazı bilim adamları uzayda yayılan suni devirli bir ışınımdan bahsetmiyorlar mı (Sovyet astro- fizikçi Arzumanyan)? Bazıları da yüksek vadilerde kocaman kulaklı alıcılar kurup dünya dışından mesaj beklemiyorlar mı? O halde evrende yalnız olmayabiliriz. Bu soru-cevaplar bu gün sorulup cevap aranıyor da değil. Tevrat’ta sözü edilen Sodom ve Gomora’yı duymuşsunuzdur... Oradaki olayda sanki dünya dışındaki güçlerin ateşlediği nükleer patlamalardan söz edilir. Peki, uçan dairelere ne demeli? Firavunlar zamanından beri dünyamızı ziyaret etiği söylenen uçan daireler gizemlerini hala sürdürmüyor mu?

“Hayat Evinin yazıcıları gökyüzünde bir ateş çemberi gördüler. Başı yoktu, ağzından tiksindirici bir koku çıkıyordu... Firavunun ordusu onlara bakıyordu ve Firavun oradaydı.”Yine hep gökyüzünden gelenleri duymuşuzdur, Gılgameş Destanında: ”Göklerin hangi yöresinden geldikleri, nasıl türedikleri açıklanamayan, yere inmiş insanlar ve yaratıklar vardır.” Diye başlar ve gökten düşen bir dolu tanesinden hamile kalan bir kadından söz ederek bu kadının çocuğunun yani kralın gökten geldiğini anlatır. Yani anlayacağınız insanlar asırlardır hep düşünüp duruyorlar. Evrende yalnızmıyız, yeryüzünde yalnızmıyız, kendi içimizde yalnızmıyız? Birer modern Homo Sapiens’ ler olarak bunları da ileriki yazılarda konuşalım ne dersiniz?