Hong Kong’un geleceği

Hong Kong, hoş kokulu liman anlamına gelen bir şehir devleti.  24 saat canlı.   Alanı 1106 km2. (Kuzey Kıbrıs  Türk Cumhuriyeti alanının üçte biri olduğunu,  3 355km2, söylersem fikriniz daha iyi oluşur).   Ekonomisininin  GDP  büyüklüğü 362 milyar dolara ve nüfusu 7.5 milyona   yakın. Kişi başı yıllık ortalama geliri 49 bin$.  

Singapur şehir devleti daha sakin.  Dünya’daki tüm mutfakları Singapur’da bulmak mümkün ve yemekleriyle ünlü.  Alanı  741,5 km2. Ekonomisinin GDP büyüklüğü  364,2 milyar $, nüfusu  5,9 milyon ve  kişi başı yıllık geliri 65 bin$’a gidiyor.

İki şehir devleti de iş ve ticaret odaklı. Asya kaplanı sayılan refah devletlerinden.

Hong Kong kurulduğundan beri Çin için bir ticaret şehri ve önemli. Singapur ise 1960’larda kurulup hızla gelişen bir şehir. Gelişim yönünden Singapur son zamanlarda daha fazla gelişti.

Bu iki şehirden Hong Kong  “Bir devlet, iki sistem”  görüşüyle 50 yıllık bir geçiş süresi sonunda Çin’e bağlanacaktı. Dış işlerinde,  güvenlikte  Çin ‘e ait olacak Hong  Kong,  Çin Komunist Partisinin (CCP) güvenlik konularında almayı düşündüğü tedbirleri görünce  özellikle gençlik kesiminde bazı sıkıntılar oluştu. !997’de Çin’den kiralama süresi sona eren Hong Kong Çin’e ait. Ancak kurulu düzenin halkı olumsuz etkilememesi için serbest piyasa kurallarının, demokrasi uygulamalarının devamında fayda umulmuş ve bu durum  1 Temmuz 1997 anlaşmasında dikkate alınmıştı.

Şimdi Çin’in daha erken davrandığı ve hakimiyetini sıkıca kurmak istediği söyleniyor.  

Olasılıklar şunlardır.

Birinci ve en kötü olasılık:Çin ordusu İsyancı genç kalabalıkları gerekirse silahla dağıtır.  2. bir Tienanman olur.  Hong Kong  birkaç yıl canlılığını kaybeder. Eski zamanı ne güzeldi denilir.

İkinci olasılık, Çin güvenlik konusundaki hakimiyetini geriye bırakır.  Konu yumuşar ve zamana bırakılır.

Üçüncü olasılık,  ABD ve Batı, Hong Kong olaylarını Çin’i yıpratmak için kullanır. Çin’in hata yapması beklenir.

Beklenen olasılık ikinci olasılıktır. Hong Kong halkının acil ihtiyacı istikrar ve ekonomik canlılıktır. Çin aklının bunu göreceği açıktır.