Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '09

 
Kategori
Futbol
 

Horoz mu güzel öter, kanarya mı? Elbette Kanarya...

Horoz mu güzel öter, kanarya mı? Elbette Kanarya...
 

KANARYA'nın "OKÇU"su Var.* http://www.milliyet.com.tr/galeri


Fenerbahçe son on yılda (1999-2009) “ilk maçlar”dan altısını deplasmanda oynadı.

Bunlardan Trabzonspor, Çaykur Rizespor, Gençlerbirliği maçları berabere; İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Gaziantepspor maçları ise yenilgiyle
bitti.

Son altı “ilk” deplasman maçında sadece bir galibiyet var.

O da, 08 Ağustos 2000’de oynan Kocaelispor- Fenerbahçe maçı: 0-4

*****

Görülüyor ki, Fenerbahçe, “ilk maç”larda istenen sonucu “az” almış.

Bu “az” oluş, deplasman fobisi, ister istemez taraftarları da kaygılandırıyor/du.

Honved maçı, turu garantilemiş olmanın rahatlığı, turistik geziden farksızdı. Ancak, ne olursa olsun, Fenerbahçe gibi bir takımın çatır çatır oynaması gerekir/di. Turu garantilemiş olma, kötü futbolun gerekçesi olamaz/dı.

Avrupa’da, büyük takımlar, karşılarında en güçsüz takım da olsa, final havasında oynuyorlar.

Ama bizde?

Fenerbahçe, eğer, o Honved maçını Kadıköy’de oynasaydı, sonuç ve futbol böyle mi olurdu?

Sanmıyorum.

Taraftar, Macaristan’daki gibi oyuna izin vermezdi.

*****

2009-2010 futbol sezonunun “ilk maçı”nda Beşiktaş’ın İ.B.Belediyespor’la berabere kalması, Galatasaray’ın Gaziantep’te hem sıcağa, hem

Gaziantepspor’a meydan okuması, Fenerbahçe için de “ilk maç”ın, özellikle deplasmanda oynayacak olmanın önemi artırıyordu.

Beşiktaş'ın puan yitirmesi, Galatasaray ve Trabzonspor'un “üç puan”ı "haneye yazması"ndan sonra bugünün sorusu şu oldu:

Fenerbahçe, Denizli deplasmanında ne yapar?

Bu sorunun yanıtı, Fenerbahçe’nin bu yılki gücünü düşünce, çok kolay/dı.

Daha ilk dakika dolmadan Güiza’dan gelen gol, Fenerbahçe’nin ne yapacağını gösteriyordu. Ama kaçan fırsatlar, farkın açılmasını önledi. Alex ve Santos’un değerlendiremediği fırsatlar, önemliydi.

Fenerbahçe, ilk yarıda, çok rahat top çevirmesine karşın tek golde kaldı.

Denizlispor’un ilk yarıda etkili bir akını olduğunu hatırlamak zordu.

Emre ve Santos’un orta alandaki mücadelesi, Alex’in rahat oynamasını sağlıyordu. Ayrıca, Santos savunmaya da katkıda bulunuyordu.


İkinci yarıda Denizlispor, ilk on dakika canlanır gibi oldu. Ancak ataklar, tehlikeli olmaktan uzaktı. İkinci yarının en önemli olayı, elektriklerin kesilmesi üzerine maça kırk dakika kadar ara verilmesiydi. Stat jeneratörünün aydınlatmada yetersiz kalmasına ne demeli?

Demek ki, sistemde, daha doğrusu zihniyette bir bozukluk var.

Futbolu yöneten kafalar, ne zaman değişecek?

Kesilen elektrikten önce, Güzia’nın kesilen akını da önemliydi. Bu akının kesilmesi, kimi hakemlerin ofsayttan habersiz olduğunu gösterdi.

Sormak gerek, kendi sahasında topa sahip olmak isteyen bir futbolcu nasıl olur da ofsayt olur?

Demek ki, kimi hakemlere göre olur.

*****

Kırk dakika aradan sonra, Denizli’nin etkili olmayan atakları, Alex ve Santos’un kaçırdıkları vardı.

Ve son sözü yine Güiza söyledi.

Fenerbahçe, maçın başında ve sonunda Güiza’dan gelen gollerle, “ilk maç” korkusunu atlattı; ilk haftanın lideri oldu.

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..