Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '07

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Hortumcu kimdir?

Hortumcu kimdir?
 

31 Mart 2001 tarihinde Gazetem’ de “hortumlama” konusunda bir yazı yayınlamıştım. Eski defterleri karıştırırken bu yazı elime geçti:

2001 : Hortumlayan hortumlayana

Ülkemizdeki ekonomik gelişmeler Türkçemize yeni bir sözcük daha kattı: Hortumlama... Özellikle son zamanlarda bankalarının içini boşaltıp batmalarına neden olan banka patronları ve üst düzey yöneticilerinin yaptıkları için kullanılan bir sözcük. Yalnızca onları suçlamak kolayımıza geliyor. Oysa birilerini hortumluyor diye suçlayanlar birgün aynı suçlama ile karşımıza geliveriyor.

Her yayın organı her hortumcuyu yayınlamıyor. Bu yayın organında başkalarının hortumcuları yayınlanıyor, çünkü kendi hortumcusunun haberinin yayınlanması yasak.

Bu toplumda ki hortumcular son zamanlarda basında adlarını gördüğümüz kişilerle sınırlı değildir.

Hortumculuğun tanımını "Devletin parasına haksız olarak el koymak" şeklinde yaparsak o zaman diğer tüm hortumcuları kolayca gözümüzün önüne getirebiliriz.

Herhangi bir kamu kuruluşunda "mevsimlik işçi" olarak çalışan insanlar yılın 3-5 ayında gerek duyulan işgücünü yaratmak için işe alınmışlardır. Bu mevsimlik işçileri kadroya alıp 3-5 ay hatta bazen daha da az iş yapmalarına karşın 12 ay maaş ödemek devletin hortumlanmasından başka bir şey değildir. Bu insanları aç mı bırakalım. Elbette hayır. Ancak malum şekillerde işe alınan bu insanların yerinde onların aldığının çeyreği kadar ücret alıp iki kat iş yapmak isteyen milyonlarca işsiz var bu ülkede.

Çözüm: Sosyal dengeleri sağlamak için gereksiz istihdamdan vazgeçilmeli ve yapacak işi olmayan kamu görevlileri işten çıkartılmasıyla sağlanacak kaynakla İşsizlik Sigortası’nı hemen hayata geçirmeliyiz. Kamudaki (Devlet daireleri, KİT, Belediye, BİT) bu düzenleme hem israfa son verecek, hem de bir günde İŞSİZLİK sigortasına düşünülemeyecek büyüklükte bir kaynak yaratacaktır ve sonuç olarak sosyal dengeler kurulacaktır.

Devlet okullarında bir yanda haftada 30 saate yakın derse giren öğretmenlerimiz varken öte yanda aynı haftanın 3 günü boş olan öğretmenlerimiz vardır. Hatta okul yöneticisi olduğu için hemen hemen hiç derse girmeyen -eski- öğretmenlerimiz vardır. Eski diyoruz çünkü, uzun yıllar derse girmeyen öğretmenlerin öğretmenlik vasıflarını hemen hemen tümüyle kaybettiğine inanıyoruz. Devlet okullardaki bu atıl işgücünü değerlendirmelidir.

Ülkemizde sosyal güvencesi olmadan çalışanların sayısının çokluğu en acı tablodur. Sigortasız çalışan her bir kişi için hem o kişi sömürülmekte hem de her birinin yatırılmayan sigorta primleri ile devlet milyon kere hortumlanmaktadır.

Bu ülkede vergisini dürüstçe ödeyenler vardır veya var olduğunu umuyoruz. Bildiğimiz, bu ülkede vergisini ödemeyen, vergi ödemekten nefret eden, "sokağa atarım yine de vergi ödemem" gibi saplantıları olan çok kişi vardır. Vergi bireyin devlete olan borcudur. Devlete borcunu ödemeyen hortumcu değildir de nedir?

Siyasi yandaş dayanışması özellikle parti militanlarının devlet olanaklarını hortumlamaları için kullanılmaktadır.

Hemşehrilik dayanışması sosyal bir olgu olması gerekirken ülkemizde ekonomik bir boyut kazanmaktadır. Bu ekonomik boyut hem işe yerleştirmelerde hem de yatırımlarda siyasilerin hemşehrilerini kayırmalarına neden olmaktadır. Bu da kaynakların hakkı olana değil de hemşehriye kaymasına neden olmaktadır. Bu hortumlamanın başka bir boyutudur.

Rüşvet, torpil, kayırma, karapara, mafya, çete herkesin çok yakın çevresindedir. ÇÖZÜM: Temizlik

Şu andaki büyük panik ve heyecanın altında yatan artık hortumlanacak fazla bir şeyin kalmamasındandır.

Hortumcu kimdir?

• Bankalarının içini boşaltan patronlar hortumcudur.
• Kamu bankalarının "görev zararı" kamudaki hortumcuların marifetidir.
• Vergisini dürüstçe vermeyen her kişi hortumcudur.
• Yanında sigortasız işçi çalıştıran her kişi hortumcudur.
• Yanında çalışanlara emeğinin karşılığını vermeyen her işveren hortumcudur.
• Siyasi yandaş olmak bir fırsatçılık olarak kullanılmaktadır.
• Kamudaki aşırı istihdamı yaratanların neden olduğu hortumlamanın boyutunu hesaplamaya çalışın. Bankalarda hortumlanın minicik birşey olduğunu göreceksiniz.
• Okullarımızda arkadaşı 30 saat derse girerken haftanın 3 günü boş olan öğretmen bundan rahatsız değilse, bunu adı nedir.
• Sigortasız çalışan her işçi için devlet bir kere hortumlanmakta ver hepsi için milyon kere...
• Hemşehrilik olgusu ekonomik kayırmalara neden olmaktadır.
• Hortumcuların sayısının milyonlarca olması ülkemizdeki çürümenin bir göstergesidir.

Çözüm:
1. Vergi, sosyal güvenlik için çok katı kurallar
2. Herkes için "nereden buldun"
3. Ahlak seferberliği

2007 : Değişti mi?

O yazıdan buyana geçen 6 yılda neler değişti, neler kaldı.

- Hortumlanacak banka kalmayınca banka hortumcularından sözedilmiyor.
- Siyasi kayırmaların hiçbir zaman sonu gelmedi.
- Hemşehrilik kayırmaları hala sürüyor.
- Nereden buldun sorusu hiç sorulmadı.
- Vergi kaçırmak için hala fırsat kollanıyor.
- Sigortalı çalıştırmak sanki yasal hak değil de lütuf gibi sunuluyor.
- Seçimin yaklaştığını gereksiz istihdam çabalarından anlıyoruz.
- Okullarda norm kadro uygulamasıyla dengeler sağlanmaya çalışılsa da işi olmayan yönetici enflasyonu sürüyor.
- Mafya bu sürede çeşitlilik kazanarak durumunu korumuştur.
- Ekonominin kayıt altına alınması için hiçbir çaba görünmüyor.
- Hala milyonlarca hortumcu vardır.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..