Toplumsal hastalıklarımız (1)

Başarı için; Toplumun mutlak bilinçlendirilmesi gerekir. Halkın ekonomik tavırları, davranışları çok önemli. Genel ekonomiye etkisi olduğu için, devamlı izler ve gözlemlerim. Ekonomide Türkiye nereye gidiyor diye. Ekonomik konuların da önemli gördüğüm yayımlarda, Dergi ve gazetelerden makaleler okurum, biriktiririm. Sokakta, çarşıda, büyük alış-veriş mağazalarda halkın ekonomik tavırlarına bakarım, insanlarımız kendilerini öylesine bir hastalığa kaptırmış ki, tanıdığım, tanımadığım gözlemlediğim tüm insanlar, kariyeri, mesleği, gelir düzeyi ne olursa olsun yabancı paralara hücum ederler(di). Dolara, Marka (Euro) ya aylığını-harçlığını alan; işçi, memur, emekli, öğrenciler çoğu zaman harcamalarını ve aylık ödemelerini yapmadan paralarının büyük bir bölümünü bu yabancı paralara çevirirler, daha sonra (3-5 gün) ihtiyaçlarından dolayı bu paraları Türk Lirasına (TL) çevirerek harcamalarını ve ödemelerini yaparlar. (Burada kazanan aracı kurumlar ve parasını aldığımız ülke ekonomileri)

İşte buradan yola çıkarak bir toplumun (Türkiye toplumunun)kendi kendine toplu olarak zarar verdiğinin gözlemini benim yaptığım kadar başka yapanlarda olmuştur mutlaka.

Doların, Euro’nun Kur olarak TL. Karşısında sürekli değer kazanmasının suni nedenlerinden birisi hiç kuşkusuz insanlarımızın o yabancı paralara olan aşırı talepleridir. İnsanlarımızın bu bilinçsiz ekonomik tavırları-davranışları hem kendilerine hemde Türkiye ekonomisine ve tüm Türk halkına zarar verdiklerinin farkında değiller, Paramızı Enflasyon karşısında değerini koruyoruz diye yapılan bu ekonomik tavırlar sonuçta hepimize zarar veren bir canavarında besin kaynağı oluyor. Diğer bir boyutuyla da bu alınan yabancı paralar yastık altı yapıldığı için kayıt dışı kalmaktadır, bu konuda halkımız bilinçli davranıp elinde bulundurduğu yabancı paraları bankalara yatırsalar kayıt altına girmiş olacak, dolayısıyla döviz rezervsine katkıda bulanacağı gibi TL.nin diğer paralara karşı değerini de korumuş olacaktır.

İnsanlarımız ya bunun farkında bilincinde değiller veya derin bir uyku içerisindeler. İşte bir toplumun kendi ekonomik tavırları sonucun da kendine toplu olarak zarar vermesinden ancak onları bu uykudan uyararak kurtarabiliriz. Yazılı ve görsel medyamızla, Sivil toplum kuruluşları ve Demokratik kitle örgütleri başta üyelerini ve halkımızı aydınlatarak o konuda ekonomik tavırlarını Türkiye ekonomisine yarar verecek şekilde geliştirebiliriz.

Halkımız şunu bilmeliler yabancı para almak yabancılara faizsiz kredi açmak demektir. Onlar bize faizsiz kredi veriyorlar mı? Türkiye ekonomisini çökerten nedenlerinden biri de o yabancılara ödediğimiz kredi faizleri değil mi?

Bir dönem toplumumuzun şiddetli hastalıklarından birisi olan bu yabancı para hastalığı umarım azalarak bir gün iyileşecektir. Tedavisi ise toplumun kendisidir.

Başarmak için toplumu bilinçlendirmeye var mısınız?

Murtaza ÇİÇEK