Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Hoşçakal

Neydi seni yaklaştıran göğüme?

Hangi kitap vardı ellerinde bana mutluluğu öğretmeye çalışırken?

Sessiz bir seherdin ses verirken ruhuma, yine dünya dönüyordu her baharda olduğu gibi başımda boş ve serseri. İnceden bir sızıyken o mağrur adam avuçlarımda hissizlik vardı tutarken başka elleri, sen ise yüreğime dokunmuştun gözlerimden önce.


O mağrur sevdaya adadığım anlamlar senin ruhunda yeniden şekillenmeye başlamıştı. Ve içimde ince bir şüphe, derin bir korku, hatırı sayılır bir yara…..

Sevdada doğruluk ararken ben sessizce girdin beynimdeki hücrelere ve ben yine fark ettim ki doğru olan bir sevda yoktu yüreklerde, çünkü sevda sessiz yaşanamazdı sarsmalıydı güçlü frekanslarla varlığını hissettirmeliydi.


Yaşadığın bütün ihanetleri kustun içime haksızca, oysa biraz güven verseydin bana dünya da sonsuz ve ihanetsiz bir sevgi olduğunu da öğrenecektin. Girdiğin, umutlandırdığın, inandırdığın hayat bana aitti, hiç sorgusuz ve hiç hesapsız hayatımdan çıkıp gitme hakkını kim verebilir sana….....


Usul usul giderken sen ayak seslerin kulaklarımda çınlıyordu!

Farkında değilim ne zaman sokuldun yanıma ne zaman kalbimin içinde yer tuttun ve ne zaman gitmeye başladın benden, farkında değilim ve sende tanıttığın sen değilsin artık.

Delilikti yaptığım, birine inanmak benim için bir delilikti.

Huzuru bulduğun tende aramalıydın sevgiyi, kısa süreli bir zevkte değil… Sevda denilen kavramda şehvet yoktur, bastırılmış duygular, egolar yoktur.

Sevdada suyun berraklığını, saflığını, ekmeğin tadını, aldığın nefesi aramalısın yoksa hissettiklerin sadece insan olmanın getirdiği ihtiyaçlardan öteye gitmez…

Şimdi zaman tersine akıyor ve sen izin veriyorsun buna, başladığı yerde bitirmeye çalışıyor filizlenmeye yüz tutmuş hisleri peki ya sen farkında mısın bütün bu olanların… Tabiî ki farkındasın, haksızlık olur farkında olmadığını söylemek çünkü sen akıllı bir adamsın…


Herkes kendi masalını düşlüyor, biraz başkalarının masallarına da girebilseydik aynalara baktığımız zaman sevgiye değer insanların suretlerini görebilirdik yansımalarda.

Aynı gökyüzüne sığdıramadık isteklerimizi, aynı pencereden nefes alamadık, aynı hislerin oluşumunu sağlayamadık yüreklerimizde.

Neydi paylaşamadığımız ya da neydi düzeltmeye çalışırken koparmaya başladıklarımız. Birbirimizden istediklerimiz imkânsız şeyler miydi yoksa oluşan hisleri bitirmeye mi çalıştık belki isteyerek belki de istemeyerek.


Suskunluğum başıboşluğumdan, umursamazlığımdan ve sahipsizliğimden.

Ellerin ellerime değmek için vakit bulamayacaksa, kokun saçlarımda saklanamayacaksa, gözlerim gözlerinde huzuru arayamayacaksa, sesim kulaklarında yer edinemeyecekse, ne özlemlerin nede özledim demenin anlamı gerçek değildir.

Akıp giden zamanı bir kez daha koy vermek vazgeçmek demek değil midir hissedişlerden….

Kaybetmekten korkmadığın şey aslında hiçbir zaman sahiplenemediğindir. Sevgi ise ne zaman yörüngesinden çıkar biliyor musun, kaybetmekten korkmadığında …….

Sitemlerim yalnızca sana değil kendime, zamana ve uzaklığa. Yalnızca sen değilsin yarım yamalak yaşatan, biliyorum aynı yarıda bırakmaları bende yaşatıyorum sana, peki neden hâlâ çoktan salıverilmiş ipleri tutmaya çalışıyoruz elimizde ???

Belki bütün bu soruların, bütün bu suskunlukların, bütün bu boş vermişliklerin cevabı örselenmiş pişmanlıkları bir kez daha birbirimizde yaşamaktan korkmamızdır.

Bir sonun başlangıcı mıyız birbirimiz için ya da bir başlangıcın sonu muyuz sen seç hangisisin benim için?

Yaralarım eskiden kalma çok. Farkında değilsin ama ben senin kanattığın yerleri temizliyorum şimdilerde. Ne kadar umut etmiş olsam da düzelmesi için, düzelecek bir şeylerin kalmadığını fark etmek uçuruma düşürmekti bütün gelincikleri. Beklentilerin ve isteklerin farklılıklarında uyandıramadım seni yazık geç kalınmışlıklara. Ne sen yürüdün benim baharlarımda nede ben yürüyebildim senin baharlarında, sadece koşmayı bildik birbirimizin saklanmış öfkelerinde.

Bakalım ne zaman uyanacaksın ve ne zaman fark edeceksin bende bitenleri ben çoktan fark ettim sende hiç başlamayanları……………..

İşte bu sefer kendine çok iyi bak

Hoşça kal hiç benim olmayı beceremeyen sevgili hoşça kal

 
Toplam blog
: 28
: 490
Kayıt tarihi
: 28.05.08
 
 

Kim olduğum çok da önemli değil hayatın içinde ufacık bir nesne, ya da bir kelebeğe göre şanslı bi..