Hükümet Kadın

Hafta sonu başrolünü Demet Akbağ'ın oynadığı "Hükümet Kadın" filmine gittim. Film, 1950'li yıllarda Midyat'ta geçiyor. Midyat'ın Belediye Reisi vefat edince yerine geçen bir kadının yaptıklarını anlatılıyor filmde. 

 

Film çok kötü değil, mutlaka izlenmesi gereken "Vizon Tele" havasında güzel bir film.  Ara ara insanı düşündürtüyor, duygulandırıyor, eskilere getiriyor,  Türkçe'nin güzel deyimlerinin adeta tadına varıyorsunuz filmi izlerken. Gişede tahminim 2 milyonu çok rahat yakalar ve geçer. 

 

Sinemaya baktığım zaman çok kalabalıktı. Hafta sonu, çoğunluğu kadınlar olmak üzere salonda hiç boş yer kalmamıştı. Belli ki kadınlar bu filme çok dikkatlerini vermişler. Demet Akbağ, Sermiyan Midyat ve diğer oyuncular gerçekten çok güzel oynamışlar filmde. Son yıllarda Demet Akbağ, kadına dair çabalarda sanatını konuşturuyor. Geçen yıl "Kurtuluş Son Durak", "Eyvah Eyvah 2" gibi filmlerle de kadın sorunlarına dikkat çeken rolleri oynamış ve döktürmüştü. Ama Hükümet Kadın'da adeta profesyonelliğinin doruğunu yaşıyor. 

 

Hükümet Kadın'ın okuma yazması yoktur başta, bir sürü çocuğu vardır ve Belediye Başka'nının 2. karısıdır. Ancak insani vasıfları çok yüksek bir kadındır. Belediye Başkanı vefat edince yerine kim geçecek diye tartışılır ve en sonunda en uygun olarak Belediye Başkanı'nın eşi görülür başkanlığa. Hükümet Kadın'ı okuma yazma bilmiyor diye en başta çocukları, belli bazı küçük menfaatler karşılığı belediye imkanlarını istismar ederler ama sonunda Hükümet Kadın bu istismarı anlar ve istismarın önüne geçmek için  ve belki de gururu nedeniyle azimle gizli gizli okuma yazma öğrenir.Bu arada, Ankara'ya pek çok  şikayet telgrafları çekilir. Sonunda bir müfettiş gelir ama Müfettiş belediyede her şeyin muntazam  olduğunu belirler, söyler ve gider. Hükümet Kadın, yöredeki kız çocuklarına kol kanat gerer, onların  sevdikleri çocuklarla evlenmelerini sağlar. Başlık parası, zoraki evlilik, kızların eğitilmemesi  gibi yanlış uygulamalara kendi çapında çözüm de üretir ve öncü olur.

 

Bu kız çocukları ve aşıkları, vefat eden Belediye Başkanının hayali olan ilçeye su getirme projesinde canla başla çalışırlar ve bu sayede ilçeye su, hayat, medeniyet de gelir. Hükümet Kadın, sonuçta gerçekten bir kadının bu topraklarda duygularının da yardımı ile kendini güzel bir ideale adayarak hem kendini hem de çevresini yeniden dönüştürme başarısını anlatmaktadır.

 

Filmde Mardin yöresine ait ilginç bilgiler de yer alıyor. Örneğin Müslüman, Yezidi ve Süryani

vatandaşlar yörede bir arada barış içinde yaşıyorlar ve hepsi birlikte yağmur duasına çıkıyorlar.

Vefat eden Belediye Başkanı'nın vefat etmeden önce arabada hristiyan bir din adamına söylediği sözler insan odaklı yaşamanın bir manifestosu niteliğinde adeta.

 

Filmde bir belediye başkanının başarısının, icraatlardan ve yöre insanı ile etkin iletişimden

geçtiği mesajı da çok çarpıcı bir şekilde veriliyor.

 

Eski Türk sineması tadında güzel bir film. Toplumu olumlu yönde dönüştürme anlamında tarihe kalacak anlamlı yapıtlardan biri.