G.D.O. KaraKedi

 

Şafak Sezer'in senaryosunu yazıp başrolünü oynadığı bu film, kurgusuyla argo kullanımı ile özellikle Türk erkeklerinin çok hoşlanacağı, içinde aksiyon, dürüstlük, gelecek güzel günler hayali, intikam, aşk-sevgi, mafya ile mücadele gibi temaları barındıran güzel bir aksiyon filmi.

 

Komedi yapmak kolay değildir. Komedi, akıl ister. 

 

G.D.O. deyince sakın aklınıza "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar"gelmesin. Burada muziplik yapılmış aslında. G:Gürkan'ı, D:Duran'ı ve O: Orhan'ı temsil ediyor. Gürkan, GDO kardeşlerin en büyüğüdür. Balat'ın yerlisi olan Gürkan, babadan kalma evlerinde, kardeşleri Duran ve Orhan'la birlikte yaşamaktadırlar. Anne ve babaları uzun zaman önce vefat etmiştir. Kardeşlerin her biri ayrı bir iş tutarak hayat mücadelesinde zar zor geçinmektedirler. Anne ve babası vefat eden Gürkan, kardeşleri ile ilgilenmekten, onların sorumluluğu ile uğraşmaktan bir türlü evlenememiş, akranları çoluk  çocuğa karışmışken kendisi hala daha bekardır. Gürkan, eski bitirim mahalle delikanlısıdır. Geçimini babadan kalma ticari taksi ile taksicilik yaparak sağlamaktadır. Gürkan'ın hayattaki tek amacı kardeşlerinin saadetlerini görmektir. Kardeşlerine zaman zaman kızsa da, asabi bir karakter portresi çizse de özünde iyi bir insandır. Gürkan kardeşlerine babalık yapmakta olduğu için kardeşlerinin rol modelidir. 

 

 

Duran, GDO kardeşlerin ortanca olanıdır. Duran mahallenin bıçkın delikanlısıdır. Babalarından kalan ticari takside abisi Gürkan'la dönüşümlü olarak takside çalışmaktadır. Abisi Gürkan gibi çabuk sinirlenen bir yapıya sahiptir. Kızdığında hiç düşünmeden aksiyon alan bir tiptir. Her zaman öfke ile hareket edip zararı yemektedir. Duran abisini hem sevmekte hem de ondan nefret etmektedir. Duran, hayatta bir tek abisinden çekinmekte ve ona karşı saygıda da kusur etmemektedir. Duran, aradığı aşkı Elmas'da bulmuştur. Elmas için yapmayacağı hiç bir şey yoktur ve sonunda Elmas'ı, düğününün ortasından da kaçırır. Elmas'ı aşırı kıskanmakta ve ona yan gözla bakanları hiç affetmemektedir.

 

GDO kardeşlerin en küçüğü Orhan'dır. Evin en küçüğü olduğundan el bebek gül bebek büyütülmüştür. Orhan epey kiloludur. Orhan sempatik bir karakterdir. Orhan, geçimini tavuk-pilav satarak sağlamaktadır. Abileri arasında hep arabulucuk yapar. Abilerinin aksine sinirli değil, sevecen, mülayim bir insandır. Aynı zamanda korkak, tırsak, üşengeç, pasaklı, hijyensiz bir tiptir ancak ağzı iyi laf yapar. Masumane yalanlara çok sık başvurur. En büyük abisi Gürkan'dan çekinirken, Duran'la

arası çok iyidir. Hayalleri vardır, günün birinde çok zengin olmak istemektedir. Orhan'da çocuksu bir saflık vardır.

 

Film Gürkan'ın bir gün aile kabristanından dönerken bir yaşlıya iyilik yapmak istemesi ve yaşlı amcayı arabasına almasıyla başlar. Arabada hoş sohbet  giderken birden Gürkan'ın kara bir kediyi ezmemek için ani fren yapmasıyla  öne fırlayan misafir amcanın kafası, torbidoda bulunan sivri bir süse çarpar ve sonuçta yaşlı amca oracıkta anında mefta olur. Bu arada Orhan her zamanki gibi tavuk-pilav satmaktadır ve bir suçlu kaçarken Orhan'a sarılır ve önünde bağlı para kesesine  bir emanet bırakır. Mafya bu adamın peşindedir ve adam sonunda Gürkan'a rastlar  ve silah zoruyla arabasını istediği yere getirir. Adam emaneti (çok sayıda küçük elmas parçaları) bir seyyar satıcıya kurtulmak için verdiğini söyler mafya patronuna, bu arada Gürkan'da Mafya'nın adamlarına enselenir ve ölü amcanın da arabanın bagajında olduğu anlaşılır. Mafya beceriksiz adamını, yaşlı amcayı ve Gürkan'ı kendi arabalarına bindirir ve öldürterek bir göle atar. İnsan filmin bu sahnesinde Şafak Sezer'in öldüğüne inanamaz ama bir süre sonra göğsüne isabet eden kurşunların, göğsündeki cevşene isabet ettiği için göldeki arabadan Gürkan sağ salim kurulur ve çamura bulanmış vaziyette evine gelir. Mafya'nın adamları emanetleri almak için Orhan'ı soruşturmakta ve Orhan'ın evine doğru gelmektedir. Bu arada, Duran da Elması kaçırmıştır. Mafya'nın evlerine gelmekte olduğunu gören kardeşler ve Elmas evden çatı yoluyla kaçar. Bundan sonra tatlı kaçış macerası başlar ve film devam eder. 

 

Filmin kurgusu gerçekten çok güçlü. Çok fazla espiri yok ama sokağın dili, argonun dili, şekil yapma, trip atma, çekim sahneleri, söylemler çok kuvvetli. Adeta "Ağır Roman" tarzı güzel bir film yapılmış. Türk Sineması'nda ileride iz bırakacak tarzda bir film olmuş. Kutsal Damaca, gerçekten çok iyi ve komikti. Bu film ise pek o kadar komik değil, çok da kötü değil ama Türk sinema sanatına ileride önemli bir katkı yapacağı aşikar.