- Kategori
- İlişkiler
Hüseyin şimdi asker!
Teyzemin oğlu Hüseyin, yakınımızdaki bir askeri birlikte asker! Kısa dönem! Otuz beş yaşında askerlik yapıyor!
Liseyi bizde okudu. Bizimkiler köye gittiklerinde yemeği ben yapardım, bulaşıkları Hüseyin yıkardı. Rezil olurdu mutfak!
Karpuz kabukları küflenirdi! Çöpleri mutfağa istifler bekletirdik! Ben tembel o daha tembel, beklerdik ki gelsinler de
bulaşıkları yıkasınlar çöpleri döksünler.
Libya’dan dönüşümde, Erbakan yüzünden uçak altı saat rötar yapınca, gecenin ikisinde havaalanına indik. Mecburen taksi
tutup geleceğim. Cebimde yetmiş bin lira para var. Yanımda dört arkadaş daha var ama onlarda para yok. Taksiye param
yetmez! Sabaha kalsam Topkapı’ya taksiyle gelirim, oradan otobüse binerim ama kim bekleyecek? Sordum taksiciye “iki
yüz bin lira tutar!” dedi. Binelim de ya evde para yoksa? Aradım evi! Telefon çalıyor çalıyor cevap yok! Allah Allah nereye gitti
bu Millet? Hadi bizimkiler köye möye gitti, Hüseyin de mi yok? Biraz bekledim bir daha aradım. Beş dakika çaldı neredeyse
telefon, sonunda açtı Hüseyin!
“Alo Hüseyin, ben Ahmet Abin. Neredesiniz lan! Evde kimse yok mu? Kaç saattir çaldırıyorum açan yok!”
“Abi, yengem köye annesini ziyarete gitti, teyzem de Hüseyin Abi’nin evinde kaldı bu akşam!”
“Annemde para var mıdır, haberin var mı?”
“Var zannedersem!”
“İyi! Havaalanındayım da, geliyorum!”
Beş arkadaş doluştuk taksiye! Bıraka bıraka geliyoruz arkadaşları! En son Hüseyin Abi’nin evinin önüne geldik!
Zili çaldım! Biraz bekledim pencere açıldı!
“Kim o?”
“Benim Abi! Ahmet! Annem burada mı?”
“Ne zaman geldin lan? Yeni yatmıştık biz de!”
“Kaldırın annemi Abi, işim var !”
Annem pencerede göründü! Kapı da açıldı aşağıdan!
“Ne bekliyorsun, gelsene oğlum!”
“Anne yüz kırk bin lira versene, taksiye vereceğim!”
“Parasız mı geldin?”
“Yetmedi anne!”
Girdi içeri, biraz sonra pencereden attı aşağıya parayı! İki yüz on bin lirayı taksiye verdim gönderdim!
Eve girince sordu!
“ Ya bende para olmasaydı ne yapacaktın?”
“Hüseyin’e sordum anne! Yoksa sabaha kalacaktım! “
Sabaha kadar sohbet ettik; annem, Hüseyin Abi, ben! Akşama kadar uyuduk sonra!
Hüseyin öğretmen oldu ve şimdi dersane sahibi! Geçen hafta aradı.
“Abi ben Tuzla’dayım!”
“Yakınmışsın bize Hüseyin! Yarın geleyim, görüşelim!”
Akşama kadar birlikteydik! Belki yirmi bardak çay içtik! Öteden beriden konuştuk durduk!
Bugün yarın gene gideceğim! Ben de zamanında gelenim olduğunda sevinirdim!
Kocaman adam olmuş ama olsun!