Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Huzur

Huzur
 

Sıradan insanlar çok huzursuz. Bu durumu görmemek için görme engelli olmak gerek. Örnek mi istiyorsunuz ; 

Suriyede kıyamet kopuyor. Dışişleri Bakanı, üzerinde ne kadar çalışıldığı tartışmalı bir biçimde bu ülkeye resmi bir ziyaret yapıyor. Problem hava alanındaki karşılama ile başlıyor, görüşmelerde diplomatik adaba uyulmadığı gazetelere sızıyor. Başkan Esad ayıp olmasın diye kardeş olduklarından bahsediyor ve göstermelik olarak Hama ya giren tanklar kısa bir süre için şehir girişine çekiliyor. Kendilerine yandaş adı takılan basın olayı köpürtüyor, ders verildiğinden falan bahsediyor. Birgün sonra Suriye ordusu bu sefer kritik önemdeki Lazkiye limanını vuruyor. ABD içinde bulunduğu büyük finansal problemler nedeniyle topa hem giriyor hem girmiyor, aslında istediği onun adına bu işi birinin yapması. Şimdi biz 720 km sınır hattına sahip bu ülkede ne yapacağımızı biliyor muyuz sizce? Müdahalemi edeceğiz, neden, yoksa etmeyecek miyiz, o zaman neden Başbakan Erdoğan Suriye bizim iç işimiz diyor. Kuzey Suriyedeki kürt varlığından, Kürtlerin ebedi rüyası açık denize açılma tutkusundan, ne bahseden nede buna ilişkin çözümleri tartışan kimse duymadım. Suriye ordusu kan dökmeye alışmışken, bizim askeri olarak neler yapılması gerektiğini inceleyen gazeteci veya köşe yazarı da okumadım. Şimdi ben, sıradan insan olarak huzurlu mu olmalıyım. 

Her gün bir veya birkaç şehit veriyoruz. Yandaş adı takılan medyada verilen her şehitte askerin hatası var ve onlar zaten bu işi yapamıyorlar. Başbakan Erdoğan'a göre terörle mücadelede yeni yöntemler bulunacak. İyide bu yöntemler ne. Polisi operasyonlarda kullanmak mı? Bu daha önce denendi ve olmadı. İstihbaratı tak elde toplamak mı. Siz askeri istihbaratın ve polis istihbaratının bilgi paylaşacaklarını mı zannediyorsunuz. Hiç paylaştılar mı.O zaman gazetelerde resmi çok sık yayınlanmaya başlayan zımba gibi polislerin şehit olmalarını hangi mucizeyle önleyeceksiniz. Başbakan ramazan nedeniyle sabrettiklerini söyleyip sürekli major tondan konuşurken, Başbakan yardımcısının açılım devam edecek açıklamasını nasıl açıklayacaksınız. Her düşen yiğittten sonra bazı gazete ve köşe yazarlarının koro halindeki suç askerde bağırışmalarından sonra, sırtında 35 kilo yükle çatışmaya giren askerlerin moralini düzeltmek için ne yapacaksınız. 

Hepsinden önemlisi bu türden asimetrik çatışmalarda, ilk yapılması gerekenin arazinin kontrol edimesi olduğuna göre, askerin mevcut birlik kapasitesesiyle bunu nasıl yapacağını hiç düşündünüzmü, köşe yazılarınızda hiç inceledinizmi ? Şimdi ben hergün şehit verilen buna karşılık hiç bir çözüm üretilemeyen bir konuda huzurlumu olmalıyım. 

TBMM de gurubu bulunan bir partinin, hiç bir yasada bulunmayan ve üstelik ceza yasalarında karşılığı bulunan söylemlerine ve eylemlerine ya hiç ses çıkarılmamasını veya cılız tepkiler verilmesini nasıl içimize sindirip huzur içinde yaşamamızı istiyorsunuz. Hiç düşündünüz mü? 

Sonuç şu. Türkiye gündemindeki pek çok sorundan sadece bu birkaç tanesi bile dikkate alındığında, biz sıradan insanlar huzurlu mu olmalıyız ... 

 
Toplam blog
: 2
: 303
Kayıt tarihi
: 31.03.11
 
 

ODTÜ mezunuyum. Kamu ve özel sektörde üst düzey görevlerde çalışarak yapılabilecekleri tamamladıktan..