Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '19

 
Kategori
İnançlar
 

Huzurda Olmak!

Tanık olduğumuz, bazen de bizzat yaşadığımız olaylar, bir yandan acı ve yas unsuru olurken, bir yandan da ‘bizi biz’ yapıyor, kendimizi yeni baştan sorgulamamıza yol açıp ‘Ben kimim?' ‘Yaşam içinde nereye tekabül ediyorum?’ sorularını da canlandırıyor. Ve ister istemez hiç karşılaşmadığımız, hatta bizden bambaşka nitelikleri olan insanların deneyimlerini ve bu hayatta onlardan yararlanma ihtimalini de gündemimize sokuyor.

“İnsanın hürriyeti, istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındandır” (Jean-Jacques Rousseau)

Hür olmaktan bahsedilir! Beşerî zümre için bu tabir çok yabancı bir konu değil. Kişiler, toplumlar hep hür olma peşindedir. İnsanların zihinlerinde ve günlük hayatlarında beliren bu gösterge tarih boyu canlılığını korumuştur. Ülkeler dahi bu savaşı verirler ama asla muvaffak olamazlar. Burada bahsedilen günlük yaşantımızda belleklerde olan bağımsız olma anlayışı değildir. Hür olmak, yalnız olmak demektir! Ne zaman hürriyet tutkun, yalnızlık korkunu aşarsa, o zaman gerçekten 'özgür' olursun! 

Orijin anlamdaki hür olmaya değinmek istiyorum. Bunun için öncelikle, ağırlıklı olarak YOKluğunu kabullenmek gerekir ki bizlerde 'orijin, hür olan' idraki oluşsun. Esasen Allah’ın huzuruna çıkıyorsun. Bunun bir diğer anlatımı, 'sensiz sen' olarak huzura çıkmaktır. 'Huzurda SEN olmayacaksın' sadece öz var olacak.

Eğer bu noktada takıntıların varsa onlar mutlaka gelir, seni bulur ve bu aşamayı asla gerçekleştiremez, hatta kabullenemezsin. Birtakım duygular bunları engeller. Ancak ‘Allah var Onunla beraber başka bir şey yok’ şeklindeki hadisi şerif sende açığa çıkarsa, hür olmak, huzurda olmak denilen şeyin gerçeği anlaşılır. Yalnızlığını yaşamak suretiyle bunun tadına varabilirsin. Tabii yalnız olan sadece ÖZÜN olmasıdır. Esasen Allah; potansiyeli ile ve Ondan açığa çıkan ile, her an yeni bir ŞANda oluşu ile, yani tek kare resim ile, AN da yaşanan bu bilgi boyutu ile, bilginin suretlenmesi ile, var olan kesret-çokluk boyutu ile yine yalnızdır. Bunu düşünür ve idrak edebilirseniz ‘yalnızlığımı ve hürriyetimi yaşıyorum' diyebilirsiniz.

Kesret diye ifade edilen yani çokluk boyutu, sana bana göre, beş duyu kayıtlarına göre vardır. Mekân ve zaman artık izafidir. Var sanmaktan kaynaklanan bir durumdur. Allah’ta çokluk yoktur. Çokluk dediğin zaman 'Allah çoktur' manasına gelen bir yaklaşım yapmış oluyorsun. Allah, 'her an yeni bir ŞANda' olup sonsuz suretlere sahiptir, bu ayrı bir konu. Sonsuz Esmaların, data/bilgi formuyla açığa çıkardığı sonsuz suretlerde var olan HU’dur, yani KENDİdir. Sonuçta kesret alemi diye bir alem zaten yoktur. ‘Vahdet şuurda yaşanır’ tabiri bahsedilen bu yaşantı ile gerçekleşir, bu nokta itibariyle YAŞANIR demektir. ‘Vahdet bedende yaşanmaz’ denilenin aslı budur. Tabii bunlar bir alt kademedeki açıklamalardır. Bu açıklamaları dikkate alarak soyut bağlantıları yapmak lazım.

Beden kaydı bir yerde suret olanın varlığına, Esma kaydına işaret eder. Esma kaydı varsa, beden kaydı var demektir.

Vahdet ehli böyle bir kayıtla yaşamaz. Şuurlu yaşar. ŞUURun ta kendisidir. Ama şimdi, 'vahdet şuurda yaşanır' derken zaten beden boyutu yok diyorsunuz. Olmayanı nerede yaşayacaksın diyeceksiniz.

Anlatılan hususlar, bu bilgileri kendilerinde bulup yaşayanların insanlıkla paylaşımlarından derlenmiştir. Umarım anlamak ve yaşamak bizlere de nasib olur.

Sen kendi muhabbetini kendinle yapacaksın. Şimdi bize anlatılanların oturması lazım. Suretli halde var olarak gözükmek aslında çokluğu meydana getirmez. Çokluk  alemi diye bir şey yoktur zaten. Efal Alemi, kesret alemi diye bir şey hiçbir zaman olmamıştır. Alışverişlerimizin hepsi, ESMAya dayanır. Esma kombinasyonunun, kompozisyon olarak açığa çıkmasından başka bir şey değildir gördüklerimiz.  Dolayısıyla insanın kendini beden olarak hissetmesi denilen şey dahi Esma kompozisyonlarının getirdiği bir haldir.

Ahmed F. Yüksel

05/07/2019/Bodrum

 facebook.com/ahmedfevzi.yuksel
instagram.com/sufafy
twitter.com/sufafy

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..