Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '13

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Huzursuz bacak sendromu! O da ne ki diyenlere...

Huzursuz bacak sendromu! O da ne ki diyenlere...
 

alıntı


Okuduğunuzda benim gibi düşüneceksiniz ki; bu hastalığı yalnızca kendiniz yaşadığınızı sanıyordunuz?

Değil mi?

Korkmayın, siz de bendensiniz...

Yalnız değilsiniz!

Ama anlatamıyorsunuz, ne diyeceksiniz ki; bacağımın canı mı sıkılyor?

Gülerler, amaaaan varsın gülsünler...

Ben bu hastalığı düşmanıma bile dilemem...

Bir kere geceniz zehir olduğu gibi, gündüzünüz de sarhoş gibi geçiyor.

Ben, ne zaman tanıştım bu hastalıkla, yıllar yıllar öncesi. Tahmini 20 yıla yakın, o zamanlarda (yani başlarda) ne olduğunu bilemiyorsunuz, önce uykunuz bölünüyor, sonra ayak ve bacaklarınız sanki tuhaf bir şekilde hareket etmek ve ne olduğunu bilmeden sallanmak istiyor. Sonra, birbirine sürtünerek sanki ne olduğunu, yaptığınızı bilmeden, çare arıyorsunuz kendinizce işte! Huylanma, kaşınma, kramp benzeri, bakın tarif edemiyor insan. Yıllarca düşündüm, uykularım kaçtıkça ben doktora gitsem, ne anlatacağım. Ağrı değil ki; yalnızca bacağımın canı sıkılmış duygusu... Benimle kızım yatmak istemiyor, haklı gece boyu ayaklarım sanki mesaide gibi çalışıyor. Bari maaşa bağlansa diye geçiyor içimden.

Ben bu şikayeti anlatamadıkça yıllar geçti üzerinden, yorgun geceler ve ertesi günler...

Bazen bilmeden ne olduğunu kalkıp evin içinde yürümeye başladım, ses yok hemen yatağa gidip yattım. Uykuya geçtiysem ne ala, geçemediğim zamanlar mesaiye devam... Bazı zamanlar uykuda iken eşimin veya yanımda kızım, kardeşim kim var ise pat-küt (tepmelerim)vurmalarım oluyormuş... Hayatımın bence sanki dönüm noktası olduğu gün geldi. Bir toplantıda bir hanım gece hastalığının yine tuttuğunu ve çaresizlik içinde kıvrandığını söyleyince, hemen yanına gittim ve anlatmasını istedim... Sanki benim yıllardır yaşadığımı anlatıyordu. Sonrasında o kadar çok okudum ve araştırdım ki; sonunda kendimdeki sebep olan etkeni buldum. Kansızlığım, tedavisini olduğum zamanlarda hastalık uykuya dalıyor, kansızlık başladığında tekrar uyanıyordu...

Beyinde dopamin maddesi ile ilgili olabiliyormuş muş muş...

Otobüs yolculuğu korkulu rüyamdı, bütün yolcuların ayakları sessiz dururken benim ayağım sürekli sağa-sola hareket etmek istiyordu.

Ne ızdırap bilemezsiniz... Yaşayanlar bilir, benim gibi…

Amerika'ya kızımı doktora götürürken uçakta tuttu, iki günlük yolculuk ne yaparsınız. Kalkıp gezindim dar koridor, ne kadar gezinirsin, kim anlar halinden, ne anlatırsın. Ne kadar ZOR!!!Bazen ayda bir gelirken, bazen de her akşam olması.

Sonunda şikayetimin adını öğrendim ama çaresini bulamadım, yatağa yatmak korkulu rüyanız haline geliyor. Gözünüzden uyku akıyor, yatağa girdiğinizde ŞOK ŞOK ŞOK gel de çık işin içinden...

Yalnız ben olmadığım için sonra sevindim, öyle dediğime gülmeyin-kızmayın. Anlatamadığınız şikayet sanki anlatmaya kalksam deli gözüyle bakacaklar gibi geliyor...

Neyse, öğrendim ya!

Başladım çevremde yaşadığımı anlatmaya, bir baktım benim gibiler dolu hem de dolu gibi...

Şimdi size soruyorum var mı  benim gibiler?

Benim gibi aranızda olanlar ve bulduğunuz çözüm yolu.

Ben bir ara parkinson hastalarının kullandığı ilacı kullandım, sanki iyi gelir gibi oldu, ama seyrek te olsa oldu. Genetik olabiliyormuş, oğlumda da aynı şikayetler var... Masaj en güzel çözüm ama kim masaj yapacak her gün, sıkıntı oluyor...

Yani dostlarım ne zamandır yoktu az önce beni epey bunalttı... Ben de sizlerle paylaştım. Gittiğini zannederek sevinmiştim, ama yanılmışım...

Sendromsuz geceler ve günler diliyorum sizlere...

Her işin başı önce sağlık...

Sevgiler 

Son kararlarınız hep mutluluk versin!
   

 
Toplam blog
: 59
: 22888
Kayıt tarihi
: 10.11.11
 
 

''Küçük bahaneler, büyük iyiliklere engel olur...'' ..