İçki de yasaklanmalı, et de…

Anlamıyorsunuz aslında, her şey iyiliğimiz için!

Zam üstüne zam yapıldı, anlamadık!

İçki yerine üzüm yiyin dendi, kulak asmadık!

Restoranlara baskınlar yapıldı, ailelerinin yanındaki çocuklar için tutanaklar tutuldu, umursamadık!

Eee, yasakları da hak ettik yani!..

******

İyiliğimiz için yapılıyor, anlamıyoruz!

İşsizlik mesela, bizi korumak için aslında: Ya bir iş kazasında sakat kalsak, ölsek!

Benzinin pahalı olması: Trafik kazalarından koruyor bizi…

Pahalı et: Kolesterolümüzü düşündüklerinden…

******

Şimdi, mesela, evimizde otursak güzel güzel, üç-beş çocuk yapsak paşa paşa, kışlık kömürümüz, yiyecek makarnamız evimize gelse…

Şükretsek…

Sonracığıma, çocuklarımızın eğitimini bazı tarikatlar üstlense, bazı evlerde yatıp kalksalar, beslenseler…

Minnet etsek, mesela…

Fena mı!

İkram masrafı olmasın diye kimse kimseye gitmezse dedikodu da önlenmez mi?

Hiç iyilik yaramıyor vallaha şu insanoğluna, hiç!

******

Öyle ya da böyle, ev hapsimiz isteniyor; denize karşı iki kadeh bir şey içmeyelim, üç-beş sohbet etmeyelim; sanattan da pek bahsetmeyelim mümkünse… Siyasetten hiç!..

Evlerimize kapanalım!

Başlarımızı, gözlerimizi, dahi kulaklarımızı kapayalım!

Çıkmaz kuyular içine düşelim, karabasanlar görelim; kafayı yiyelim ve Yaradan’dan yardım isteyelim!

Dualar okuyalım, büyüler bozalım-yapalım; zemzem suyu ile yıkanalım, “Kurtar beni Ya rab!”

******

Öfff, içim sıkıştı!

Lakin durumumuz bundan ibarettir; karşı çıkanlar üst paragraftakilerin gerçek olduğuna inananlar, savunanlardır…

Ne yaparsak yapalım, işin gerçeği budur; “İçki içilmeyecek, o kadar!”

“Sigara da yasak!”

Esrar?

“O Kuran’da geçmiyor!”

******

İran’ın en popüler partileri “ev partileri”, merdiven altlarında imal edilen içkiler, sigaralar ev partilerinin vaz geçilmezleri…

Sosyal yaşamda yasak olan ne varsa ev partilerinde soluk buluyor; yasaklananlardan vaz geçilmiyor yani, kullanım alanları sınırlanıyor!

Merdiven altı üreticiler de paylarını fazlasıyla alıyor elbet, değişik bir ticari konum!

Vergiden muaf…

Fiyatın çok yüksek olduğunu düşünmüyorum, zira vergisiz ve gizli yapılan işlerde bir denge tutturulması gerek!

Yoksa… Bir şikayet! Kıh!...

******

Toplum içinde yaşanan sosyal aktiviteler ile ev içlerine sıkıştırılan özgürlükler arasında fark olduğunu savunurum; açık alan bir partiye katılıp da birkaç kadeh içki içip, dans etmek ile bu özgürlüğün yasaklandığı ülkelerde ev partilerinde içki içip, dans etmenin aynı frekansta seyretmediğini düşünürüm.

İnsanın özgürlüğüne konan yasakların insanı kamçıladığını gayet iyi bilen ülkelerden biriyiz!

Özgür yaşayan insanların trafik kurallarını ihlal etmediği bir gerçektir, neden bizde bu kurallar ihlal edilir, hiç düşündünüz mü?

******

Günahlar, ayıplar ile yoğrulmuş, korkutulmuş insanların özgürlüğü ne kadar olabilir ki?

Atatürk, bir yol açmıştı, öyle geniş, öyle sapaksız…

Göz önünde yapmıştı yapacağı ne varsa; musiki dinlemişti kadeh kaldırarak, denize girmişti mayosu ile fotoğrafını çekenlerden sakınmadan…

Dans etmişti… Utanmadan…

Utanılacak ne vardı demeyin, o dönemde öyleydi! Hoş, şu dönemde de hükümetten kimi gördük dans ederken?

******

Dağlara, kırlara… Yollara, deniz kenarlarına çıkıp da, keyif ile bir-iki kadeh içkisini, bir gevrek peynir ile çayını, iki lokma ciğer ile piyazını yiyemeyen halk özgür müdür?

Peh!

Hapsolun evlerinize ey ahali!

Kahrolun önce yetersizliğinize, depresyona girin, çıkmak için yakarın! Medet umun!...

Merdiven altlarında üretimler çoğalırken analizler pek iyi haberler versin!..

******

Merdiven altlarında çalıştırılan çocuklar bizim değil tabii ki; kayıtlarda gözükmüyorlar!

Her şey öyle güzel, öyle demokratik, laf edenler çamur atmak için yarışıyorlar; maksat muhalefet yapmak!...

******

Evinize kapanırsanız hiçbir şeyi duymayacaksınız, kafanız karışmayacak, yalılar satılacak ama önemli değil, sahillerdeki araziler pazarlanacak, zaten ne hayrını gördünüz ki!

Anayasa değişiklikleri oluyor, siz evinizde canınız sıkıldıkça çocuk yapınız, dert etmeyiniz!

Mesela, şöyle bir madde var:

Geçici Madde 16

Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar.