Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İdeallerinizi aynı anda yaşayabilirseniz mutlu olabilirsiniz

Her insan ideallerine ulaşmak için büyük çaba verir. Bunun için zaman zaman kafa patlattığımız da olmuştur. Nasıl olacak , ne yapacağım diye düşünürken, aklımıza gelen çözümleri bile yine büyük çabalar vererek kendimiz için bir engel haline dönüştürürüz. İnsanın kendine olan güveni sağlaması gerçekten güç olduğu için, başarıya ulaşma yöntemi olarak genellikle sorunlara odaklanmayı seçer. Çözümler yerine sorunlara odaklanarak kaybettiğimiz enerji, bundan sonraki sorunlarımızla yüzleşmemizi daha da güçleştirmektedir.
<ımg height="141" alt="" src="http://www.bilincalti.com/images/stories/idealler.jpg" width="113" align="left" border="0">

Örneğin; İdeallerinizden birisi, önemli bir mevkii sahibi olmak ve kariyerinizde elle tutulur önemli başarılar elde etmek olabilir. Bu isteğinize ancak zamanla edineceğiniz tecrübeler doğrultusunda varacağınızı düşünmekte bir olasılıktır. O kadar uzun zamanınız varsa neden olmasın değil mi? Fakat kendimizi engelleyici düşünce tarzımız yüzünden kaybettiğimiz zamanı geri almak gibi bir lüksümüz yoktur. “İnsanın en büyük düşmanı kendisidir” sözünü hatırlayacak olursak, isteklerimize ulaşmak için kendimizle barışık olmak en önemli kuralların başında gelir.

Günümüz koşullarında, yıllar boyu aynı işyerinde çalışacağımızı yada aynı mesleği sürdürebileceğimizin güvencesini biz bile veremeyiz. Yani mesleğinizde sıçrama yapabilmek için kendinize fırsatlar yaratabilmeyi denemelisiniz. Hiç kimsenin ayağına aynı fırsat iki kere gelmez. Önyargılarımızı bir kenara bırakarak, fırsatlara açık olduğumuzu ve sorumluluk anlayışımızı her alanda gösterebilmeliyiz.

Çalıştığınız işyerinde, üretilen mal ve hizmetin, üretim aşamasından tutun da müşteriye ulaştırılmasına kadar geçen aşamalar hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Kendinizi maaş alan bir personel olarak görmek yerine, bu işyerini devir almayı düşünen bir yatırımcı olduğunuzu hissedin. Ne alacağınızı, doğru ya da yanlış bir yatırım olup olmayacağını düşünün. Elinizde yeterli finansman kaynakları olursa rahatlıkla hareket edebileceksiniz gibi gelebilir. Ama önemli olan şu durumda yani çalışan pozisyonunda iken bunu değerlendirebilmek. Belki bu düşünce yüzünden bana gülüyorsunuz ya da kendinizi buna layık görmüyorsunuz.

Acaba kendinizi sadece sosyal haklar ve maaş almaya endeksli bir yaşama mahkûm etmek bunun nedenleri arasında olabilir mi? Kendinizi daha iyilerine layık görebilmek için karakterinizin değişmesi mi gerekecek. Sizin için ulaşılmaz gelen başarı/hedeflere başkaları çok daha kısa sürede ulaşıyor. Birde bu duruma onların gözünden bakarak, başarı hikâyelerini dinlemeyi deneyin. Bakın göreceksiniz ki, önyargılarınız sizi geleceğe nasıl hazırlıyor!

<ımg height="97" alt="" src="http://www.bilincalti.com/images/stories/emeklilik.jpg" width="166" align="left" border="0">Emeklilik zamanlarımızı bile o kadar dolu dolu geçireceğimizi sanırız ki şimdiden bunun planlamasını yapmaya başlarız. Şu an yapamayacağımızı düşündüğümüz birçok isteğimizi emekli olduktan sonraki döneme erteleriz. Bu dönemde ki isteklerimiz genellikle; balık tutmak, bağ bahçe işlerine kendimizi adamak, dinlenebilmek, huzurlu bir emeklilik yaşayabilmek ve ihmal ettiğimiz akraba ilişkilerimize önem verebilmek başlığı altında toplanabilir. Sanıldığı gibi emeklilik döneminde bu isteklerimizi gerçekleştirebilecek enerjiyi kendimizde bulamayabiliriz.

Normal bir günde günde 5–6 işi rahatlıkla hallederken, emeklilik dönemlerinizde 1–2 işi halledebilmek bile önemli bir başarı olabilir. Emeklilik dönemi için saydığım ve sizlerinde idealinde olan farklı istekleri, motive olabilmemiz açısından çok değerli isteklerdir. Günlük çalışma hayatının koşuşturması devam ederken bu ideallerimizi birer birer deneyimlemek gerekir. Şu an ki isteklerimizin bize vereceği haz yıllar sonra kesinlikle aynı olmayacaktır.

Çevrenizdeki insanların emeklilik dönemlerinde bile hala geçim sıkıntısı içerisinde olduğunu görmek ve onların kendi isteklerini dahi gerçekleştirememiş olmaları çok doğru bir örnektir. An’ın kıymetini bilmekle ilgili daha öncede yazdığım yazılar oldu(görmek için tıklayın). Aslında tüm hayatımız şu AN’dan ibaret. Ne geçmiş deneyimler ne de geleceğin belirsizliği mesele, tek çözüm noktamız şu AN’ın kıymetini bilmekten ve farkındalığımızı arttırmaktan geçmektedir.

İdeallerinizin çok çeşitli olması güzel bir şeydir ama bunu ertelemek de bir o kadar faydasızdır. Belirli bir marka araba sahibi olmayı istiyorsunuz diyelim. Maddi koşullarınız elverene kadar bu arabaya sahip olmayı beklemek yerine, aynı model arabayı kiralamak sureti ile kullanın ve gerçekten bu arabaya sahip olmakla olmamak arasındaki farkı deneyimleyerek görün. Çünkü isteklerinizi düşünmek ile onlara sahip olmak çok farklı hislerdir.

Mesleğinizle ilgili endişelerinizin olduğunu farz edelim. İş değiştirmek ve daha çok kazanç elde etmek için şartların sizi buna sürüklemesini beklemenize gerek yok. Çalışmak istediğiniz firma ile anlaşıp düşük ücretli olarak yarı zamanlı çalışmak sureti ile yeni işinize başlayabilir bu işin size olan fayda/zarar dengesini, işyerinizdeki uzman kişilere danışabilirsiniz. Bu sayede iş çevrenizi genişletmiş ve rakiplerinize göre kaleyi içerden fethetmiş olacaksınız.

Yazan : Turgay GEZİCİ

 
Toplam blog
: 98
: 414
Kayıt tarihi
: 11.12.09
 
 

1977 İstanbul doğumluyum. Web Tasarım ve Bilişim Danışmanlığı yapmaktayım. Uzun yıllardır ilgi du..