Ihlara Vadisi

Ihlara, Aksaray iline bağlı, Niğde ve Nevşehir il sınırlarına da oldukça yakındır.

Kapadokya’ya batı ve güney taraftan girecekler için, Aksaray il merkezinden ya da Aksaray Nevşehir çıkışının 11. kilometresinden sağa dönüldükten 33 kilometre sonra vadiye ulaşılır.

Ihlara Vadisi'ni gezdikten sonra , tekrar Aksaray Nevşehir yoluna çıkmadan, Ihlara civarında 57 kilometre yol alınarak Derinkuyu Yeraltı şehri’ne ve oradan da Kapadokya merkezine, Nevşehir, Üçhisar, Göreme, Avanos, Ürgüp çemberine varılır.

İlk önce Kapadokya merkezini ziyaret edecekler için de Derinkuyu’dan sonra Ihlara’ ya geçilir.

Kapadokya her şeyden önce bir kültür turizm merkezidir. İnişi çıkışı bol, kaleleri ve yürüyüş vadileri ile burada yapılacak bir gezi diğer yerlere göre farklılık gösterir. Bu nedenle, geziye çıkmadan önce, yürüyüşler ve egzersizlerle hareket yaparak yürüyüşlere önceden hazırlık yapmak, gezi sırasında spor giyinmek yorulmayı önleyecektir.

Ihlara vadisi dikine kesilmiş derin taş ocaklarının görünümüne benzer. Vadi ortasından akan Melendiz Çayı yer yüzüne yüz metre derinlikten geçerek kanyona ayrı bir görünüm ve güzellik verir.

Ihlara Vadisi’nin toplam uzunluğu 14 kilometre kadardır.

Vadiye dik merdivenlerden inildiği ve çıkıldığı için hareketsiz yaşayanlar için yorucu olabilir.

Ihlara vadisi her şeyden önce yürüyüş içindir.Yürümeyi sevenler, bakmayı bilenler için buradaki gezi, doyumsuz bir keyiftir.

Vadiye dört yüz civarında taş merdivenden inince sağa sola yol ayrılır.Yani, yürüyüş iki ayrı ters yönedir. Birinden yürüdükten sonra döner, ikinciyi yürürsünüz. Yürüyüş uzunluğu sizin performansınıza bağlıdır.

Çay kenarında yürürken, başınızın üstünde dik ve keskin kaya kütlelerini görürsünüz. Sanki duvara yapışmış görünen kaya kiliselerini, üstünüzde mavi gökyüzünü , önünüzde ve çay kenarındaki yaşlı ağaçları seyrederek, kuş seslerini dinleyerek ilerlersiniz.

Yürürken önünüze kah bir söğüt ağacı, kah büyük bir kaya parçası çıkar. Siz onların altından veya üstünden aşmak zorunda kalırsınız, değilse ilerleyemezsiniz. Zamanında düşmüş, yerde yatan büyük kaya blokları bazen içinize ürperti verse de alışırsınız.

Melendiz Çayı, yazın o bunaltıcı sıcakta sanki serinlik vermek için vardır. Tıpkı İzmir’deki meltem gibi. Esinti olmasa bile yine de serinletir. Daha fazla serinlemek için ayağınızı suya daldırabilirsiniz.

Ihlara ve Kapadokya çevresindeki oluşumların nedeni volkanik dağların varlığıdır. Bunların başında Erciyes ve Hasan Dağı gelir. Ayrıca günümüze kadar varlığını kaybetmiş irili ufaklı volkan konileri ve başka dağ yapılarının da olduğu varsayılmaktadır. Çünkü, görünen ve bilinen iki üç volkanik dağ yetmez bu kadar geniş ve uzak yerlere yayılmış oluşumlar için.

Özellikle Ihlara ve çevresi siyah ve sert taşlarla kaplıdır. Sıcak su kaynakları mevcuttur. Oluşum, dördüncü zamana tarihlenmektedir.

Ihlara Vadisi’nde çeşitli adlar altında onlarca kaya kilisesi bulunur.Bu kiliselerde doğal boyalar kullanılarak İncil’den sahneler çizilmiştir. İsa’nın doğumu, göçü, çarmıha gerilişi, veda yemeği gibi sahnelerin yanı sıra kadına yönelik mesajlar içeren resimler de bulunmaktadır.

Ihlara yöresi ve Kapadokya merkezinde Hıristiyanlar , nüfus mübadele yıllarına kadar yaşamışlardır. Yunanistan ve Türkiye arasında anlaşma gereği göç, 923_1924 yıllarından başlayıp 1930 yılına kadar sürmüştür.

Vadi gezisinden sonra çevredeki, Güzelyurt, Belisırma, Yaprakhisar, Selime gibi yerleşim yerleri de gezilebilir. Burada insanlar, sakin, sessiz ve sıcak kanlıdırlar.
Ihlara gezisi dar bir zamana sığdırılacak kadar küçük değildir. Dinlenmelerle beraber en az dört beş saat gereklidir.