İki Dillilik...

Dünyamız değişiyor...

Biz de bu değişimin dışında kalamayız...

Dünyamız, iki dilliliğe hatta çoklu dilliliğe doğru gidiyor...

Almanya’daki üçüncü ve dördüncü kuşak iki dilliliği yaşıyor...

Anadili Türkçe olan vatandaşlarımız Almanca'yı da biliyorlar...

Çocuklar iyi bir eğitimle iki dilliliği çok rahat başarabiliyorlar...

Anadilini çok iyi öğrenen bir çocuk, ikinci bir dili de başarıyla öğrenebiliyor...

Ülkemizde anadille eğitim tartışması yaşanıyor...

Tartışmaları çok önemli buluyorum...

Elbette ulusların resmiyette tek dili olur ama çok sayıda dille de konuşabilirler...

Ülkemizde yaşayan vatandaşlar ilke olarak Türkçemizi öğrenecekler ama varsa kendi kültürlerine ait anadilleri de öğrenecekler...

Bunda gocunulacak, karşı çıkılacak bir durum olmamalıdır... Almanya’da Almancayı öğrenen çocuklarımız, dilin etkisiyle Almanya’yı da çok seviyorlar... Türkiye sevgisi’nin temelinde de bu anlayış olmalıdır...

Artık kart, kırt, kurttan Kürt’e geçişe kimse inanmıyor...

Ülkemizde Kürtler yaşıyor ve Kürtçe diye bir dil var...

Kürtler ülkemizin her yerinde yaşıyorlar... Türkiye coğrafyası zaten bölünmeye engeldir... Haydi bölünelim deseniz de bölünemezsiniz...

O halde, Türkçe temel dil olmak üzere, isteyen Kürt öğrencilerin ikinci dil olarak Kürtçe dil eğitimi almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır... Bu durum bizi daha güçlü yapar...

Blog ortamında da bu konu tartışılıyor. Yazıları okuyorum ve çok önemli buluyorum...

Korkmayalım, özellikle çocuklar iki dilliliği çok iyi bir eğitimle başarabiliyorlar...

Anadil, ana sütü gibi helaldir...

Ben 18 yaşındayken bu konuyu tartışsaydım, kesinlikle Türkçe dışındaki dillere karşı çıkardım...

İnsana yaşadıkları gördükleri olgular çok şeyler öğretiyor...

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Almanya’da öğretmenliğim sırasında çok şeyler gördüm ve gözlemledim... Tüm bu birikimler bendeki değişimleri sağladı...

İki dillilik, ikilik yaratmaz, kaynaştırmayı daha çok artırır...