İki gözüm

**İyi ki doğdun başım gözüm üstüne 5

…Uç da gel hadi
Beyaz martının arkadaşı değil misin

Ben meçhulde değilim
Ağlasa da gözlerim

Yolunu gözlerim

Bir doğum günü armağanı olsun sana bu şiir

Ve de dilek tuttuğum

Bu şarkı senin için

Uçsun da en beyaz martı sandal barınağından

Yüreği aşkınla dolu
Beyaz yüreğine konsun

O güllenen göğsüne

Okaliptüs sarıçiçeğe dursun

Palmiye gölgesinin arkadaşı

Zakkum
Zehir zemberek zıkkım mor çiçeğe vursun

Yoldaşlarımdan

Rüzgârlar estirsin sana

Mumunu söndürsün kanadının rüzgârı

Ve de sakallı deliyi de eklesin

Ey be en hayatın oğludur o
İsyankâr sakallı

Ve de zırdeli beni de kurban etsin şiirlerimi yoluna

Ha sen
Ha pasta

Ha da ben say beni bir hasrette

Hep gurbet uzaklık

Ulaşılmazlıklar sana

Sen
Ey beyaz yürek
Ey Mecnun’un Leyla’sına denk

Adın andım olsun
Güllenen yüzün de sözüm

Var git istediğin yere
Ben beklerim
Aşkı
Sevdayı

Her yol hep sana çıkar zaten bende başka yolum yok ki

Bir gülümsemesin yüzümde

Gözlerimde tüten

Özlemin öbür adısın

Haykırmanın yankısı

Uzaklık sen
Ulaşılmazlıklar ben

Gönder bana tapmalarının anahtarını

Yüreğindir en güzel pasta
Kalp şeklinde bende

Çikolatası sen
Kreması da

Bense bin parçayım dilim dilim dilinde

Bir dilimim sen
Mumun ben

Sönmez
Üflediğin
Sönmeyen yanan yine hep ben

Rıhtım kavuşamamak
Kıyı uzaklık

Yalnızlık kendinden kaçış mı

Yoksa hayata ters ters bir bakış

Ve de en sakallı en deli halimle sende bir saklanış mı

Yine o iki kumru

İnat yalnızlığıma

İnat bir başıma kalmışlığıma

Görmezsin uzaksın

Duymazsın zamanın en arkasındasın

Yarım kalmış bir şiirden armağansın üstelik bana

Beni düşün
Öyle yaz dersin öyleyse

Başka bir şey düşündüğüm mü var sanki

Tenini bilirim
Saçlarını da

Bir bal kız derim bir yudum daha içerim

Aynada gördüğüm o yüz hep sen

Sonra özgürlüğümü düşünürüm
Ve ortasında sen

Ve de bir çıkmazda nedense hep ben

Alırım derdini
Bana gelsin derim hepsi

Alırım gadanı
Bana gönder derim ne varsa

Bir de bakarım ki başım bulut olmuş
Avuçlarım gökyüzü

Seni içer seni söylerim
Seni dinlerim

Duymazsın

Uzaksın

Yasak şehrinin göbeğinde bensiz ve de yalnızsın

Bir gül alırım elime cemalin olur

Koklarım kokun
Dokunurum yokluğun

Gülerim aynada kendime yüzüm bir bakarım sen olur

Bir şiir yazarım
Gül
Bir şiir gurbet
Hasret üstüne

En mesti sen olursun nihan ve de en Nazım benim üstüme

Küfrederim kıyıdan
Bağırırım denize karşı

Dalgaları suçlarım göğsümün kabahatine inat
Varsın diye sana şiirim

Alsın diye seni içine

İstemediğim sıfatlar takılır sonra diline
Çok saf ve temiz

Çocuksu

Dinlerim bense öyle sessizce

Yüreğinin beyazlığına sayarım hepsini

Beni şiirden düş dersin
Düşerim hayallerimin peşine

Ver elini derim vermezsin
Gel derim gelmezsin

Bilirim beni öldürmek değildir derdin maksadın
En çok da sen istersin yaşamamı

Gurbette olsun isterse
Hasrette

Kendini bir yasak şehir sayarsın oldum olası

Mavi derim kızarsın
Beyaz derim anlamaz ortaya çıkmazsın

Gözlerinin rengi
En zifiri bir zeytine çalar bir bakarsın bir yeşil sessizlik bir eflatun

Bana naz
Bana işve
Bana cilve olur en koyusundan

Al da gel derim seni hadi
“Cık cık” dersin

Ben alacağım o zaman derim

“Neyi“ dersin

Tahta iskelede otururum
Bilirsin

Dinlediğim şarkı hep sen bir keman sesinde

“Ben zaten gülüm
Kızıl
Goncalanan gülen yüzümle
Gamze gamze gamzelenen

Bal kız
Endamı bal tası

Hasrete yaz beni boş ver
Gurbete say boş ver

Cihana değse de gözlerim beni sev

Bir şiir yaz sen en iyisi istersen

Ben tadında olsun

Ben raks ederim
Rakkaseyim”

Bir ağustos sıcağında göğsüm yazarım

Hadi git istersen sonra derim

Gitmezsin

Şiirim de bitmedi üstelik daha

Ben gideyim öyleyse şimdilik derim

Giderim

Alıp da başımı

Bir doğum günü armağanı olsun sana bu şiir

Ve de dilek tuttuğum
Bu şarkı senin için

Uçsun en beyaz martı sandal barınağından
Yüreği aşkınla dolu
Beyaz yüreğine konsun

O güllenen göğsüne

Ha sen ha ben ha da o beyaz martı

Ha zakkum ha palmiye

Ha da okaliptüs ve de sakallı deli

Topla hepsini
Vur sandal barınağına

Zırdeli beni de ekle üstüne

Bir selamın yeter değil mi

İyi ki doğdun

Giderim

İyi ki doğdun

Başım gözüm üstüne…

Türkçesi: Bu şiirin bir kısmı sandal barınağında, bir kısmı âşıklartepesinde, bir kısmı da Fethiye Körfezi’nde kaldı. Kala kala bu kadarı kaldı geriye…


Özay Sağlam

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.