İkinci dönemle birlikte okullarda salgın hastalık başlayacak

İlköğretim ve liselerde ikinci dönem başladıktan bir süre sonra okulların 8. ve 11. sınıflarında birdenbire salgın hastalık başlayacak. Birkaç yıl sonra da 11. sınıflar artık iyileşecek, 12. sınıflar hasta olacak. Her gün birkaç öğrenci hastalanıp, rapor alıp okula gelmeyecek. Bir süre sonra da sınıftaki hemen hemen tüm öğrenciler hastalanıp rapor alacaklar. Bu büyük salgın nedeniyle hiçbir yetkili çalışma yapmayacak. Haziran ayı gelecek bütün hastalar birden iyileşecek ve sınavlarına girecekler.

Yıllardır lise son sınıflarda ikinci dönem ÖSS’ye hazırlanan öğrenciler pek okula uğramazlardı. Son yıllarda buna OKS’ye girecek ilköğretim son sınıflar da eklendi. Öğrencilerin belli bir devamsızlık hakkı var. O haklarını sonuna kadar kullanıyorlar ve asıl sorun ondan sonra başlıyor.

Okula gelmemek için sahte sağlık raporları alıyorlar. Bu yaştaki çocuklar bunu kendi başlarına yapmıyorlar. Bu işi kimi zaman veliler yapıyor, kimi zamanda onların adına özel dersanelerin yaptığı söyleniyor.

Sahte sağlık raporu eğitim ve sağlık sistemimizin kanayan yarasıdır ve utanç nedenidir. O zamana kadar yasa ve kural dışına hiç çıkmamış kişiler bile çocuklarından gelen isteği kıramadıkları için bu utanca bulaşıyorlar. Sınıfta herkes bunu yaparken kendi çocuklarını dışında bırakırlarsa çocuklarının geleceği ile oynayacaklarını sanıyorlar.

Veliler: Çocuklarına bu sahte raporları alarak onlara yapabilecekleri en büyük kötülüğü yapıyorlar. Daha 13-14 yaşındaki bir çocuğa "Oğlum (ya da kızım), sana rapor alalım da dersaneye git, sınava hazırlan" diyecek kadar sorumsuz veliler olur mu? Oluyor, hem de binlerce. Bunu da çocuklarına iyi bir eğitim geleceği sağlamak adına yapıyorlar. Bunun açıklaması şudur: "Bak kızım (ya da oğlum), sana iyi bir gelecek sağlamak istiyoruz. Bunun için bu sınavı kazanmalısın. Bu sınav senin için herşeyden önemli. Bu sınavı kazanman için herşeyi yapabiliriz. Sana sahte rapor da alırız. Başarmak için her yol mubahtır."

Bu çocuklar büyüdükleri zaman, işadamı olduklarında bankaları hortumlayacaktır. Devlet memuru olduklarında kolayca rüşvet alacaklardır. Doktor olduklarında hiç düşünmeden sahte raporlar vereceklerdir.

Velilere çağrı: Çocuklarınıza okulda geçirmedikleri bu günlerin yararı olup olmadığı tartışılabilir. Bırakın yararı, zararı bile olduğu düşünülebilir.

Hekimler: Bu yaştaki çocuklara sapasağlamken nasıl sahte rapor verebilirler. Bu sahte raporlar karşılığında haksız bir kazanç elde ettiklerini hiç sanmıyorum, bunu sırf çocuklara iyilik olsun diye yapıyorlar. Ancak çok kötü yapıyorlar.

Hekimlere çağrı: Hepiniz kararlı olun ve bu ayıbı önleyin.

Okul yöneticileri ve öğretmenler: Okul müdürleri ve öğretmenler bu durumu tüm ayrıntılarına kadar biliyorlar. Ancak yapacakları hiçbir şey yok. Öğrenci raporlu olduğu günlerde okula bile geliyor. Zaten "hasta" olduğu varsayılan günlerde ya dersanede ya da sokaktalar.

Öğretmenlere çağrı: Öğrencilerin ÖSS'ye ve OKS’e en iyi hazırlanma yolunun okulda en uzun süre bulunmak olduğunu onlara ve velilere anlatın. Sahte sağlık raporu almanın sevimsizliğini öğretin.

Okul yöneticilerine çağrı: Öğrencilerinizin böyle bir sahteciliğin içine girmelerine göz yummayın. Raporlu veya raporsuz öğrencilerin devamsızlığını çok iyi kaydedin.

Milli Eğitim Bakanı : Bakan için iki durum sözkonusu olabilir:
1- Durumu bilmiyor olabilirler. Bu kadar yaygın bir hastalığın farkında olamayan Milli Eğitim Bakanı daha fazla görevde kalmamalıdır.
2- Durumu biliyor ve göz yumuyor olabilir. Bu kadar büyük rezalete göz yumuyorsa o zaman hemen görevi bırakmalıdır..

Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrı: Öğrencilerin aldığı sağlık raporlarında sahteciliğin önünü kapatacak yasal önlemleri alın. Buna göz yuman yöneticileri işten el çektirin.

Sağlık Bakanı : Şimdilik sağlık bakanının bir sorumluluğu yok diyelim. Onun sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bu sahte raporların incelenmesi için bir istek gelirse o zaman başlar.

Sağlık Bakanlığı'na çağrı: Sahte sağlık raporları bir yüzkarasıdır. Bunun için yasal önlemler alın. Sahte sağlık raporları veren hekimlerinizin daha fazla görev yapmasına izin vermeyin.

Sonuç:

Bu öğrencilerin evlerinde ya da dersanelerde sınav için hazırlandıkları varsayılıyor. Aldıkları sağlık raporlarıyla (!) okula gitmeme hakkı elde ediyorlar. Velilerin, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve hekimlerin bilmeleri gereken çok önemli bir konu vardır. Hasta olmayan öğrenciye verilen sağlık raporu sahtedir. Bunu yapmak, yaptırmak, yapılmasına göz yummak sahteciliktir. Öğrencilerimiz gencecik yaşlarında böyle bir sahteciliğin içinde kendilerini buluyorlar.

Bu gençlerin bazıları büyüdükleri zaman bu alışkanlıklarını yitirmiyorlar. Çalışma yaşamına başladıklarında özellikle kamuda çalışanlar yaz tatilini uzatmak için veya bayramlar öncesi-sonrası tatil edilmeyen birkaç gün için hasta olmadıkları halde sağlık raporu almak gibi hoş olmayan alışkanlıkları şimdiden kazanıyorlar. Eğitim doğruları öğretmektir, sahteciliği değil.