Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ilgaz'lı muhabbetler...

Aralıksız çalan kapı zili. 

Otomotiğe bastığım anda apartman girişinde yankılanan Ilgaz' ın ağlamaklı sesi. 

Az sonra beliriyor merdiven başında. 

Pancar gibi kızarmış yüzü, üzerinde terden sırılsıklam giysileri. 

Gülesim geliyor, zor tutuyorum kendimi. 

- Ne oldu oğlum? 

Ağlamaktan boğulacak sanki. 

- Başıma tahta attılar. 

- Kim attı? 

- Eray ( Site arkadaşı, sınıf arkadaşı, kankası...) 

- Neden atsın annecim? 

- Oynuyorduk. Sonra bana tahtayı attı. Koluma geldi tahta. 

Kolunu sıyırıyor, belli belirsiz bir kızarıklık. 

- Hani kafana atmıştı? 

- Kafama attı, kolumu kaldırınca koluma geldi. 

- Hadi gel üstünü değiştirelim önce, yüzünü de yıkayalım. 

Tam içeri alırken Ilgaz' ı, odada Zöroş' un sesi yankılanmaya başladı. 

- O Eray' ı elime bir geçirsem, lime lime edeceğim. 

Anne dur demeye varmadan, baktım atmış kendini balkona. 

Gözleri Eray'ı arıyor etrafta. 

Eray bu, durur mu? Evinden daha güvenli bir yer bulur mu? 

Zöroş bir içeri giriyor Ilgaz' ı fitliyor, bir balkona çıkıyor Eray' a bakınıyor. 

Biz yüzümüzü yıkadık, üzerimizi değiştirdik, Zöroş halâ burnundan soluyor. 

O söylendikçe Ilgaz kaşlarını çatıp dudaklarını sarkıtıyor. 

- Anne böyle yapma, çocuk onlar. Yarın olanları tamamıyla unuturlar. 

Annem daha da delleniyor, ana avrat düz gidiyor. 

Artık gülmemi hapsedemiyorum, ben de kahkahayı basıyorum. 

Ilgaz' a bulaşıyor annemin öfkesi. 

- Yarın Eray' ı öyle bir döveceğim ki... 

- Tamam annecim, yarın olsun döversin. Hele bir geçsin bugün. 

Ilgaz'a taktikler veriyor Zöroş. 

Eeee, annem çocukken de böyleymiş, hergün birilerinin kafasını kırmadan rahat etmezmiş. 

Ertesi gün; hazırlanıp dışarı çıktık Ilgaz' la. 

Bahçe çimlerinin arasında, yonca öbeklerine uzanmış Eray' ı görünce bizimki,  

Hiçbirşey olmamış gibi selamlaştı arkadaşıyla. 

Ilgaz' la gittik yanına, olayları dinledik ikisinin ağzından sırayla. 

Suçu paylaştılar, özür dileyip öpüştüler, dönüşte oynamak için sözleştiler. 

Yolda Ilgaz' a dedim ki: 

- Biraz zaman geçince kızgınlıklar nasıl da geçiyormuş değil mi? 

Kaşlarını çattı yine 

- Evet, ama sakın bana gülme. 

Saygılarımla..... 

 

 

 

 
Toplam blog
: 26
: 4041
Kayıt tarihi
: 06.10.10
 
 

1974 Tunceli doğumluyum. 1996 Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Folklorik müzik ..