Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

İlk yarıdaki futbol yetmedi

İlk yarıdaki futbol yetmedi
 

Bu takım bize Euro 2008 den daha iyi olduğunu ilk yarı boyunca göstermeyi başardı Bernabeu'da. Terim'in kimilerince riskli kabul edilen 11'i önemli eksikleri bulunan İspanya karşısında etkili oynadı ve daha çok pozisyona girdi. Ama bu sadece ilk 45 dakikadaydı...

Özellikle ilk 5 dakikada sağdan Gökhan, Tuncay ve Semih paslaşmalarıyla İspanya kale içine organize bir şekilde inmeleri ve Semih-Nihat ile 2 önemli pozisyon bulmaları rakibi şaşırtırken kendi özgüvenlerini de arttırmış oldu ilk 30 dakikada. Ancak "İspanya'nın kralı benim" dercesine kaleye vurmayıp, müsait pozisyondaki Semih'e çıkarsaydı Nihat en azından belki 1 puanla dönecektik İspanya'dan.

Ancak ilk yarının son 15 dakikasında topu biraz İspanyollara bırakınca Volkan'a daha çok top gelmeye başladığını ve İspanyolların daha çok top çevirmeye başladığını gördük. Milli takımımızda geriden başlarsak Hakan, Emre (A) Gökhan, Aurelio ve Semih'in etkili oynadıklarına şahit olduk. Arda'nın sezon'un yorgunluğunu taşıdığı çok belli ediyordu. Emre (B) ise Terim'den zaten torpilliydi. Özellikle sol tarafımız tamamen felç oldu. Sergio Ramos'u biz seyrederken yorulduk kimbilir İbrahim neler hissetmiştir bu kadar gelirken. Arda bir kere bile Ramos'u karşılayamadı... İbrahim çok yalnız kaldı o bölgede.

Bu nedenle Arda'nın soyunma odasında kalacağını düşünürken, Terim sürprüz bir kararla 57.dakikada Semih'i çıkarttı. Ancak 6 dakika sonra bir duran top kâbusunda gol yiyeceğini bilseydi şüphesiz böyle bir tercihe yönelmezdi. Ancak ne oldu bilmiyoruz ama Semih oyunda daha istekli ve arzulu isimlerden biriydi. Oyundan çıktıktan sonra zaten direkt soyunma odasına gitti nedense Semih. Belki de bu hamle bıraktı 3 puanı Bernabeu'da...

Gol moralimizi bozdu ve top daha da çok İspanyollarda kalmaya, bizde onları seyretmeye başladık...İlk yarıdaki Milli Takım bize Euro 2008'den daha iyi dedirtti ama ikinci yarı tekrar eskisi gibiydik.Tatsız tuzsuz oyunumuzda yardımlaşmadan ve mücadeleden tamamen koptuk. Lejyonerlerimizden (Nihat Tuncay) çok daha fazla şeyler bekliyorduk ama Tuncay'ın savruk futbolu, Nihat'ın etkisiz oyununu hesaba katmamıştık. İkinci yarı yorgunlukta eklenince ve Terim'in de yaptığı son şey'in Sabri'yi oyuna almak olduğunu görünce artık kaybettiğimizi anladım...

Ancak hepimizin gördüğü birşey var ki, İlk 30 dakikadaki futbolumuzu 70 dakikaya çıkartabilirsek bu İspanya'yı Sami Yen'de yenebiliriz.

3 gün sonra göreceğiz.

Son olarak birşey dikkatimi çekti. Formalarımızdaki düzensizlik, tam Türk işiydi... Her kafadan bir ses çıkarcasına, herkesin üstünde farklı bir tarz sözkonusuydu. Belli ki Turkcell Super Lig'deki karmaşık uygulama Milli Takımımıza da yansımış. Kimisi kısa, kimisi uzun kollu formalarla sahaya çıkmıştı. Daha da kötüsü kısa kollu formanın altına uzun beyaz atletlerden giyilmiş ve müthiş bir zevksizlik yaratılmış. Kendi ligimizdeki dağınıklığı anlıyoruz da burası Türk Milli takımı... Yakışıyor mu? Yok mu bu düzensizliği gören? Hem de böyle büyük bir vitrine arenaya çıkmışken...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

28 Mart 2008

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..