Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Terim Amansız Olamadı

Terim Amansız Olamadı
 

İspanya'nın grupta mutlaka puan bırakacağı maçlar olacaktır bundan böyle ama biz o takımlardan birisi olamayacağız artık. Hem de puana bu kadar yakınken. Bırakın puanı puanlar bile çıkaracağımız 2 maçta da ciddi hatalar içindeydik ve dokunulmaz olarak kabul edilen hocamız Terim'ın Amansız olamadığına şahit olduk hep beraber...

Öncelikle şiddetle puana ihtiyacımız olduğu böyle bir maçı neden Ali Sami Yen'de oynadığımızı hiç kimse bilmiyor. Böylesi büyük bir takımla böylesine önemli bir puan maçına çıkacaksak çok daha fazla seyirci kapasitesine sahip bir stad ve daha efektif bir seyirci kitlesi önünde oynanabilirdi pekala. Ama ne teknik kadronun ne de Federasyonun bu maça yoğun bir motivasyon sağlayamadıklarını düşünüyorum.

Cehennem Yalanı ile kendimizi kandırıp duruyoruz. Bırakalım artık bu masalı... Türkiye ye gelen her takımı "cehennem" masalı ile kandırıyoruz ama kendimiz inanıyoruz buna. Ne cehennemi Allah aşkına, 90 dakika boyunca doğru düzgün kimse tezahürat yapmadı bile. Bırakın tezahürat'ı rakip ataklarında veya faullerinde bile bir tane protesto sesi yükselmedi tribünlerden. Defalarca Şampiyonlar Liginde, üst düzey takımlarda boy göstermiş bu futbolculara kendimizi rezil ediyoruz "cehennem" diyerek...

Buradan Federasyona sesleniyorum; Milli Takım kendi seyircisini mutlaka oluşturmalıdır ve sponsorlara bilet dağıtıp sponsor seyircisi yaratmaktan da derhal vazgeçilmelidir. Sponsorlara bilet dağıtırsanız her maç panayır yerine döner. Futbol'da bazı maçlar veya bazı puanlar taraftarla da kazanılır. Ama Türk Milli takımının taraftarla kazanacağı maç olmayacak bu kafayla...

Dönelim yine maça, Terim İspanya'da ki 11'le başladı oyuna, bu takımın tek patronu benim ve kimse kadro tercihime laf edemez diyerek. Kabul elbette itirazımız yok ama, ısrarla takımdaki formsuz isimlere forma dağıtırken yanlışlıkla bir gol atar diye mi devamlı Semih'i dışarı alıyorsun Fatih Hoca ?

Üstelik ne kadar yoruldu desek de sahadaki en yaratıcı oyuncu Arda'yı Semih'le birlikte dışarı alıyorsun ? Ben sahaya çok yakındım dün akşam ama Emre'yi oyunda hiç görmedim. Gören oldu mu acaba ? Ya da Nihat'ın formsuz ve hep ben ben kokan oyununu ?

Peki koskoca Türkiye Milli Takımına Sabri'nin her 2 maça da kurtarıcı diye girmesine anlam verebilen varmı ?

Maça, ispanya'dakinden çok kötü başladık. İspanya ise İspanyadaki maçtan çok daha iyi başladı. Fakat, İspanya'da yediğimiz karışık gole bizde İstanbul'da karışık bir golle yanıt vermiştik ama o dakikaya kadar da Milli Takım bizde maçı kazanacağına dair hiç umut vermemişti.

Golden sonra biz morallendik ve çok daha iyi bir görüntü çizdik. Özellikle Semih, Arda, Gökhan, Tuncay, Marco ve geride Emre Aşık ile çok güvenli ve etkili oynuyorduk. Devreyi üstün kapamak önemliydi ki burada Volkan'ın çok önemli kurtarışları olduğunu da belirtmek gerek.

Ancak ikinci yarıda daha önceki maçlarda olduğu gibi özellikle 60 'dan sonra nedense oyundan düşmeye başladık ve o andan sonra hep Fatih Hoca'nın amansız olmasını ve oyuna etki edecek adamları formsuz isimlerle değişmesini bekledik durduk. Mesela Batuhan tercihi doğruydu ve girdiğinde peşpeşe 3 topu indirdi ama onu Semih'le birlikte daha uzun tutmalıydı bizce. Keza yine Nuri Şahin tercihi doğruydu ama değişeceği isim Emre olmalıydı. Üzülmez'de penaltıdan sonra oyundan çıkabilirdi çünkü soldan hiç bindirme yapamadı ve Kaş'ı göbeğe alıp, Balta'yı da kendi yerine çekebilirdi.

Hiçbiri olmadı, 2006'da da dışarda kalmıştık (Sahi Ersun Yanal'ın günahı neydi ?) Galiba 2010'u da TV'den izleyeceğiz...

Euro 2008'de Mucizeler bizimleydi. 2010 için yine Mucizelere ihtiyacımız var anlaşılan.

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
02.04.2009
 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..