İLKEL BEN DÜZENİ

İlkel Tehdit Algıları

Normalde hayvanların hareketleri gözlendiğinde sınırlı yiyecek varsa her hayvan daha fazla almak için diğerinin önündekine saldırır.

İki, üç köpek arasına atılan kemik köpeklerin birbirine saldırmasına vesile olur. Çünkü her üçü de açtırlar ve önce can gelir. Bu köpeklerden hiç birisi biz üç kişiyiz, sen neden bize eşit vermedin diye kendilerine kemik atan kişiye saldırmazlar.

Aynı şekilde tavuklar arasına çok az yem atılırsa, güçlü olanlar diğerlerinin kafasını gagalar, yiyeceklerin hepsine konmak isterler. Burada da tavuklar az yem atıp bizi birbirimize düşürdün diye az yem atan kişiye kızmazlar.

Yine ahırda inekler, koyunlar da benzer davranış sergilerler. İlkel olarak sadece karnını doyurmaya programlanmış hayvanların bu hareketlerini gözlemlemek için çok bir şey biliyor olmak gerekmez.

Durum insanlara uygulanır mı? İtiraf edilmese de çoğu zaman aslında yapılan şey budur. İlkellik seviyesi ne kadar artırılırsa ben kavramı o kadar öne çıkar. İnsandaki tek fark yiyeceği kadarını yiyip geri çekilmek değildir, kalanını da biriktirir ki aç kalacağı zamanları da düşünerek bunları stoklar. Bin yıl boyunca yiyeceğini stoklayan insanın yarına ömrünün yetip yetmeyeceğini bilmemesine rağmen bunu yapması akıllıca değil gibi görünebilir ama insanlar çoğu zaman olayları akılla çözmezler. Hatta çoğu zaman ya da genellikle dünya ve hayatı akılla çözmezler.

Akılla çözmeleri demek dünyadaki sistemlerin bir anda yerle bir olması demektir. Her şeyin sorgulandığını bir düşünsenize! Ortada ne din kalır, ne devlet. Elbette ne de devasa şirket.