Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İlle de Nostalji

Nostalji, moda değil aslında. Bir özlem. Hayat rotamızda istediğimiz gibi gidememiş olmamızın verdiği bir his olsa gerek. Başkaca hayatlara kavuşmak için çabalar göstermiştik. Bazılarına kavuştuk, bazılarında daha değil. Ama vazgeçmek üzereyiz sanki.

İlle de nostalji. Bir ara ağa sistemini özledik gibi olduk. Diziler de öyleydi. Sonra Osmanlı'yı özledik. Kabarık elbiseleri. Var mıydı yok muydu bilinmez. Zihnimizde vardı.

Şimdi, eski reklamları özlediğimi hissettim. İnternetten baktım da. Reklamlar ilerledikçe ben küçüldüm, küçüldüm. 5 yaşında, 6 yaşında "Billur tuz" diyen kız oldum. O kadar olsa iyi. Kirada oturduğumuz evimiz, babamın geliş saati, annemin divanları kalıp gibi örtülerle kaplaması, ablamın sesi, süpürge örtüsü, radyonun rafı.

Abarttım da sokağa bile çıktım o ruh haliyle. Topraklar içinde parmağım kadar kurşun asker aradığım zamanlar.

Korktum Gülden'in annesinden. İçeriye kaçtım. Kıpkırmızı yapmıştım Gülden'in poposunu doktorluğa özenip. Sivri tahta parçalarıyla iğne yapmıştım.

Derken Emine Abla yetişti alnımdan fışkıran kanıma. Ne iyi kalpliydi Emine Abla. Miki fareli yara bandlarının hatrına sürdürmüştüm tendürdiyotu. Miki fareli yarabandı var mı bilmem artık. Ama Emine Abla yok. Kemiklerine kadar işleyen kanserle gitti.

Özlediğimiz o insanlardı aslında. Bir de yaşımız. Sanırım sorumluluktan da yorulduk. Kendi nefsimizden de. Ne de olsa her şeyin bir ötesi vardı. Evin, arabanın, mücevherin, TV'nin, telefonun, fritözün, düdüklünün bile.

İyi kalpli insanlar bir şekilde gittiler bu dünyadan. Bazıları da gitmeye devam etmekte.

Özlemek nereye kadar bilinmez.

Mesafeler kısaldıkça uzadı.

Bu nedenle geçmişi özlemekteyiz. Geçmişi hatırlamak, anı yaşayabilmekten daha yakın gibi.

  

 
Toplam blog
: 82
: 6114
Kayıt tarihi
: 20.05.12
 
 

Hukukçu bir anne.  Hayatta her şeyin kontrol edilemeyeceğini zor da olsa öğrendim.  Hayat, kısa b..