İmdaaat..!...Ankara susuz

Ankara susuz… İmdaaat…..! Yardım edin. Kızılay, Kızılhaç ne olur yardım edin. Uluslararası yardım kuruluşları, ne olur yardım edin. Sesimizi duyun lütfen.

Başbakanımızın evinde su derdi yokmuş, ama bizim var. Ankara’nın var. 13, 5 yıldır Belediye Başkanlığı yapan Sayın İ.Melih Gökçek’in de su derdi yokmuş, ama bizim var. Ankara’nın var. Daha dün Ankara’nın otobüs terminali AŞTİ önündeki bulvara kamyonlarla kasa kasa çiçek dikiliyordu. Bunlar neyle sulanacak? Urfa’dan getirilen su tankerleriyle tabi ki. Demek ki Belediye Başkanımızın da su derdi yok. Ne derdi var? Çiçek dikme derdi var.

22 Temmuz genel seçimlerinden önce eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan, bir televizyon programında Başbakan için “bu Tayyip Erdoğan IMF’nin muslukçubaşısı, IMF ne derse onu yapıyor, aç vanayı, kapat vanayı” diyordu. Erbakan hoca haksızlık yapmış. Belki IMF’nin dediği muslukları açmayı ve kapamayı biliyorlar ama su vanalarının nasıl açılıp kapanacağını bilmiyorlar.

Bu AK parti zihniyeti, her şeyi Allah’a havale ediyor: “Allah yağmur yağdırmadı ne yapalım”. Be mubarekler, kaç yıl öncesinden dünya bas bas bağırdı, bağırıyor: “Tehlike kapımızda, su sıkıntısı olacak, küresel ısınma nedeniyle iklimler değişecek, yağmurlar yağmayacak, buzul tabakaları eriyecek”. Hiç mi duymadınız? Hiç mi önlem almadınız?. Evet almadılar. Ne yaptılar? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İ.Melih Gökçek’in bağlı bulunduğu partinin lideri Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, “ananı da al git” dedi. Sayın İ.Melih Gökçek ne dedi? “Ananızın yanına tatile gidin” dedi. Nedir bu anaların çektiği bu AK partiden? Böyle bir anlayış olur mu? Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Analarımızın yanına tatile gidecekmişiz. Olacak şey mi? Herkesin anası, Ankara dışında mı? Herkesin işi gücü rahatlıkla Ankara’yı terk etmeye uygun mu? İş kaybı ne olacak, izin sorunu ne olacak? Bunlar nasıl halledilecek? Herkes Ankara’yı rahatlıkla terk edebilir mi? Belediye Başkanı Sayın İ.Melih Gökçek’in yanında yöresinde hiç mi mühendis yok, suların nasıl açılıp nasıl kapanacağını bildirmezler? Kesilen tazyikli suyun tekrar kente verilmeden önce ucundaki havanın alınıp, yavaş yavaş vanaların açılacağını neden bilmezler veya söylemezler?

Efendim, “borular eskiymiş”. Yahu kardeşim daha düne kadar o borular iş görüyordu. Hadi ilk su kesintisinde bu bahaneyi yuttuk, borular eskiydi. Ya ikinci su kesintisinden sonra patlayan borulara ne diyeceğiz? Onlar da eskiydi öyle mi? Peki madem eskiydi, neden bu ikinci boru patlamasından sonra, kesintiden vazgeçilecek onarımdan sonra dendi? İtiraf edilemeyen gerçekleri kabul etti Sayın İ.Melih Gökçek. Borular eski meski değildi. Beceremediniz. Bir vana açıp kapamayı beceremediniz. Suyun tazyikli geleceğini bildiğiniz halde beceremediniz. 2 gün su kesintisinden sonra geleceğini beklediğimiz su, ana boru hatlarının patlaması sonucu gelmedi. Evde kovalara biriktirdiğimiz sular da bitmişti. Tekrar kesinti başladı. Evde damla su yok. Tuvalete dökeceğimiz su yok. Elimizi yüzümüzü yıkayacağımız su yok.

Sel felaketinde insanlar suların içinde boğuluyor, Kızılay ve Kızılhaç yardıma koşuyor. Şimdi tam tersi oldu. Susuzluktan boğuluyoruz. Salgın hastalıklar yayılacak. Belediye Başkanı’nın aklına gelmiyor, bari ne olur siz yardım edin. Tankerlerle evlere su dağıtın. Urfa’dan çiçek sulamak için getirtilen su tankerleriyle evlere su dağıtın. İMDAAAAT….!...