- Kategori
- Kişisel Gelişim
- Okunma Sayısı
- 4988
İmkansızı başarmak
Başarı, hayal edilen hedefe azim ve sadakat ile bağlanıp iyi bir planlama yaparak, disiplinli bir çalışma ve iyi bir iletişim ile gerçekleşir. İşin altında ezilen değil, planlı ve sistemli bir çalışmayla zamanı ve işin seyrini iyi yönetebilen insanlar ancak başarılı insanlardır.
Hiçbirimiz hayata nerede, ne zaman, kimlerle, hangi statüde ve nasıl başlayacağımızı seçme şansına sahip değildik. Ancak zaman, yetiştirilme tarzımıza, çevre şartlarına, dünyaya bakış açımıza ve tercihlerimize göre önümüze her an yeni seçenekler sunuyor.
Başarı denen olgunun hayatımızda çok önemli yeri olduğu muhakkak. Bu sebeple yaşadığımız sürece yaptığımız tercihler çoğalıyor ve dolayısıyla o tercihlerin üzerimize yüklediği sorumluluklar, başarı ve başarısızlıklar nispetinde artıyor. Bu durumda geldiğimiz son nokta, üzerimize yüklediğimiz sorumluluklara değiyor mu?
Sadece seçenekler arasında tercih kullanmak değildir önemli olan. Yapılan tercihin ne kadar isabetli olduğu ve buna mukabil alınan sorumluluğu ve gösterilen başarıyı ne kadar taşıyabileceğimizdir hayata karşı duruşumuz. Her ne kadar Frank Gaines, “ancak görünmeyeni görebilen imkansızı başarabilir” demiş olsa da hiçbir zaman imkansızın başarılması istenmez ve istenmemeli de. Bu sözün sahibi de hayatını imkansızları başararak geçirmiş olabilir mi ki? Hiç sanmıyorum. Öyleyse nedir?
İmkansız zaten başarılmaz. Başarılsaydı, imkansız olmazdı. Başarılabiliyorsa şayet, ona imkansızı değil zor’u başarmak demek daha doğru olur. Örneğin ölüyü diriltmek imkansızdır. Var mı bunu başarabilecek biri? Ama ölmek üzere olan bir insan, o durumdan kurtarılıp iyileştirilebilir. Bu, imkansızı değil zor’u başarmaktır. Çünkü “zor” ve “imkansız” birbirine yakın olsa da aralarındaki farkın kapanması “imkansızdır.” Bu sebeple imkansızı başarma isteği sonuçsuz kalıp, insana büyük bir sorumluluk duygusu yükleyeceğinden, o duygunun altında ezilme riski de o oranda artacaktır. Zor başarılabilir. Çok fazla emek, risk ve fedakarlık ister ama mümkündür. Örnekleri çoktur. Zor’u başarıp, imkansızın biraz zaman alacağı sözü söylense de bu ancak azmi kuvvetlendirip moral motivasyonu artırıcı ve isteği destekleyici mahiyettedir. Başarı kolay elde edilmiyor. Bu yüzden o çok istenen sonuç çok kıymetlidir, ödülü hak eder. Ve başarı objektif bir olgu olduğu için, başarı kriterleri de asla subjektif olamaz, olmamalı.
Erol Güldiken
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Merhaba, başarmak ama neyi? Başarılı olmak nedir? Bu soruların ana cevabı bence insanını kendisiyle barışık olmasında yatmaz mı? Kendinle barışıksan, yaşam başarını da birlikte taşırsın gibime geliyor. Hayat, öyle yokuşlarla dolu ki bu yokuşlardan çıkarken devamlı dirençle karşılarsın. Oysa direnci yok ettiğin anda sevgiyi göreceğini bilsen, başarının anahtarının kendini sevmekten geçtiğini bilsen yaşam sana sonsuz mucizelerle dolu bir ömür sunacaktır. Elinize sağlık çok güzel yazmışsınız. Sevgilerimle Niliş
Niliş 05.11.2008 18:49Bu anlamlı bloğunuzla MB'ye hoş geldiniz. Rayting kaygısı olmadan, içimizdeki sanat meşalesini daha bir gür yaktırmanız dileğimle, saygıyla...
Mehmet Sağlam 01.11.2008 19:33- Cevap :
- Çok teşekkür ediyorum. Temennilerinize de katılıyorum ve umuyorum sanat meşalesini hep birlikte daha gür yakıcaz. 01.11.2008 19:55
Adınızı görünce çok sevindim. Dingin, tutarlı yazılarınızı özlemiştim değerli arkadaşım. MB'a Hoş geldiniz! Başarı ve esenlik dileklerimle...
Ayten Dirier 01.11.2008 17:57Yazınızı ilk okuyanım ve hem de ilk yorumu benyapmış olayım. Güzel ve hoş bir yazıydı. Umarım bu mahalleden kısa zamanda sıkılmazsınız. Ve uzun soluklu bir yazma süreci içerisinde olursunuz. Aramıza hoş geldiniz.
Yıldız Nihat 01.11.2008 11:04- Cevap :
- Çok teşekkür ediyorum ve temennileriize katılıyorum. Umarım. 01.11.2008 13:02