İnançları magazinleştirmek!

Geçen yıl bir televizyon programında Yaşar Nuri Öztürk’ün de konuk olduğu bir programda bir izleyici kendisine şöyle bir soru sormuştu.

- İftar vaktinde orucu cinsel ilişkiyle bozabilir miyiz?

Yaşar Nuri Öztürk bu soru karşısında bir an konuşamadı, dudakları oynadı ama sesi çıkmadı, belki de soruya ne cevap vereceğini düşünüyordu. Sonra ise ağzından şu kelimeler döküldü.

- Kudurdun mu be adam?

Ramazan gelince değişik televizyon kanalları din konusunda toplumun tanıdığı kişilerle izleyicilerin ilgisini çekmek için programlar yaparlar. Bu kişiler Televizyon izleyicilerinin dinle ilgili sorularını cevaplandırırlar. Ancak izleyiciler öyle sorular sorarlar ki program kısa bir zaman sonra din konusundan çıkıp, önce magazin sonra da komedi programına dönüşür.

Tabii burada esas suçlu reyting uğruna bu sorulara çanak tutan televizyon yöneticilerinindir.

Şu sıralarda bir televizyon kanalında akşam saatlerinde yayınlanan, sahur saatlerinde ise tekrarı yapılan Zekeriya Beyaz’ın katıldığı “Kutsal yolculuk” diye bir program var. Bu programın tanıtımında ise şöyle bir jeneriğe rastladım.

“1.83 boyundaki sunucu Gözde Kirişçioğlu ile 1.60 boyundaki Zekeriya Beyaz’ı yan yana görmek bile bu programı izlemeniz için yeterlidir.”

Sadece bu konuda yazı yazabilmek için izlediğim birkaç programdan not aldıklarımı burada paylaşmak istiyorum.

Programın başında, önce başka kanaldaki bazı programlarda Zekeriya Beyaz hakkında yapılan suçlamalar karşısında Zekeriya Beyaz konuştu.

Zekeriya Beyaz cami duvarını kirletiyor diyen İsmail Nacar’ı Humeynicilikle itham ederken, Seda Sayan’ın programına katılan eski Diyanet işleri başkan yardımcısının “Zekeriya Beyaz dini yıkmak istiyor, onu lanetliyorum” sözüne karşılık, bu kişinin günaha girdiğini söylüyordu. En çok dikkatimi çeken ise kendini medrese eğitimi görmüş araştırmacı yazar olarak tanıtan Şadiye Furkan Demirtaş adlı çift türbanlı kadın, “Herkes profesör olabilir ama Zekeriya Beyaz din adamı değildir”sözü üzerine, programda bu kadının kim olduğu açıklanıyordu. Bahsi geçen kadın Hollanda’da asparagas resimli romanlar çizen biriymiş. Romanlardan birinin konusu ise şöyle imiş:

Kadının biri yüksek sesle kuran okuyan annesinin sesinden rahatsız olup, annesini azarlayınca birden yanmaya başlamış. Annesi ise üzerine bir örtü atarak onu söndürmüş. Örtüyü kaldırınca kızın bir yaratığa dönüştüğünü görmüş.

Bu resimli romanda çizilen yaratığın ise Hollandalı meşhur bir sanatçının yaptığı bir heykel olduğunu anlatıyorlardı programda. Seda Sayan ise böyle bir kadını programında konuk ediyordu.

Bütün bunların dışında Zekeriya Beyaz’a sorulan sorulardan bazıları işe şöyleydi:

- Oruçlu iken açık saçık film seyretmek orucu bozar mı?

- Gece dansöz, gündüz ekstram var. Orucum kabul olur mu?

- Ramazanın ilk günü bütün hayvanlar oruç tutarmış. Ama hayvanların oruç tutmadığını görüyorum.

- Evde köpek var. Orucum bozulur mu?

- Allaha Tanrı demek günah mıdır?

- Eşimi içkiyi bıraktıracak dua var mı?

- İftar beklerken kağıt oynamak orucu bozar mı?

İnsan biran düşünüyor. Bu soruları soranlar çok mu cahil? Yoksa eğlence için mi bu soruları soruyorlar. O kadarını bilemiyorum ama bu programların, sunucunun “Telefonlarımız kilitlendi” sözlerinden anladığım kadarıyla çok reyting aldığı da bir gerçek.