Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

İnandığım masallar...

Şarjöre özenle yerleştirdiğin cümlelerini boşaltıyorsun üzerime. Bir an bile tereddüt etmeden. Bazıları hedefi tam on ikiden vuruyor. Saplanıyor büyük bir acıyla kalbime. Sen arkanı dönüp giderken, ben üzerime yağdırdığın cümlelerin ve havadaki öfke kokusuyla kalakalıyorum ardında öylece. Yan tarafımdan gelen sese başımı çevirdiğimde bir atış poligonunda hedef tahtası olarak buluyorum kendimi. Yan bandın hedef tahtası “İlk mi” diyor. “Evet” diyorum sessizce.

Evet dememle birlikte gücüm tamamen tükeniyor. Kalbimde açtığın delikler zaman geçtikçe daha da çok canımı yakıyor. Sonuna kadar aşk diye özenle koruduğum “biz” bir anda elimden kayıp yere düşüyor ve ikiye ayrılıyor. Sen bir tarafa fırlıyor, ben öteki tarafa savruluyor.

Kendimi kötü hissediyorum. Biraz olsun rahatlatır umuduyla arka fonda “I will always love you” çalması için hayattan istekte bulunuyorum ama bu şarkının artık arşivlerinde bulunmadığını söylüyorlar. Şimdilerde genel istek “Mayın tarlası” ‘ymış. Arka fonda bize sürekli onu çalıyorlar.

Yan bandın sesi geliyor tekrar kulağıma. “Üzülme” diyor “ Sadece sen değil, hepimiz en çok bu hatayı yapıyoruz. “Biz” ‘in “sen” ve “ben” den oluştuğunu hep unutuyoruz. Biz oluştuktan sonra sen ve ben diye bir şeyin kalmayacağı yanılgısına düşüyoruz. O andan sonra hayatımızı yekvücud olarak yaşamak istiyoruz. Birbirimize özlemek için fırsat tanımıyoruz. Birbirimizi anlamamakta nedense direniyoruz.

Hiç beklemediğim bir anda, hiç beklemediğim bir şekilde hayatıma girip bana kendisinde bulunan zarfımı teslim eden yan komşum, takılı olduğu o ince bir telin üzerinde biraz önce onu delik deşik edene doğru ilerlerken, benim gözlerim üzerimde açılan yaralara takılıyor. Biliyorum bir kısmı bir süre sonra kapanacak belki de bir daha hiç hatırlanmayacak. Ama bir kısmı var ki, - hedefi tam on ikiden vuran- onlar asla tam kapanmayacak ara ara hep sızlayacak.

Elimi cebime atıp bugüne kadar biriktirdiğim tüm kelimeleri tek tek çıkartıyorum. Onları nasıl kullanacağıma artık bir karar vermek istiyorum. Çünkü biliyorum ki onlar benim tercihime göre, ya anlamlı sakin cümleler olarak dudaklarımın arasından çıkıp sevdiklerimle aramda sağlıklı köprüler oluşturacaklar, ya da sürekli içimde birikip, birgün öfkeyle ateşleyeceğim silahın şarjöründeki can yakan kurşunlar olacaklar.

11 Eylül 2007
Haşim Arıkan
http://hasimce.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 110
: 1108
Kayıt tarihi
: 05.02.07
 
 

Kimliksiz bir yazanım aslında... Bazen benim, bazen senim, bazen de herhangi biriyim. Belki d..