Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnanın ki Pırlanta Değil

Yüksek katlar da göl manzaralı, sessiz sakin bir mahallede, 1+1 ya da 2+1 sıfır daire istiyorum. İçerisinde beyaz eşyası ve jakuzi de olsun. Satın almak niyetim değil kiracı olacağım bu yüzden kirası da 500- 600 TL civarında olsun. Ayrıca iş yerime de yürüme mesafesinde olmalı. Dolmuşa binip rezillik çekmek bir de ona bütçe ayırmak istemiyorum.

Tüm yaz boyunca ev aradım ama inanın bu şartlarda değil. Sadece işime yakın, yüksek katlarda ve uygun fiyata ev aradım.

Evden çıkacağım netleştiği için uygun olduğum her fırsatta eşyalarımı toparladım. Evin bir tarafına koydum. Bir ev bulduğumda vakit kaybetmeden hemen taşınmak için…  Adana yaz aylarında çekilmez bir şehir. Hem Adana’nın sıcağı hem evin stresi yaz ayını kötü geçirmeme sebep oldu.

Çok fazla bir isteğim olmadığı halde ev bulamadım. Bunun nedeni ev sahiplerinin evlerini birer pırlanta zannetmeleri ve vicdansız olmaları.

Evler güzel olsa bir itirazım olmayacak; lakin bir birinden kötü evler için istenilen rakam aylık 600 ve 1500 arası. Hal böyle olunca birçok anı biriktirdim.

Ev sahibinin biri evini ikiye bölmüş ve tek evden iki daire çıkartmış. İkisinden birini seçebilirsin dediler. İlk girdiğim dairenin banyo ve tuvaleti bir ama şofbeni tam klozetin üzerinde. Yani duş almak istediğimde klozetin üzerine oturmam yeterli. Diğer evdeki banyo ve tuvalet de sıkıntı yok sadece salon dedikleri kısım da tam orta yerde; eskiden banyolarda mermerden yapılan sabunluktan var. (Keşke bir de musluk olsaydı ellerimi yıkamak için banyoya gitmeme gerek kalmazdı.) Diğer kısımları idare eder. Aylık 1200 TL dediler. Bu kadar pahalı olmasının nedeni de merkeze yakın olması.

İnternetten beğendiğim bir daire için arkadaşımı gönderdim. ‘ Burada öyle bir ev yok ev var ama internetteki ev değil. Hatta ev ev değil’ dedi. (Çadır alsam ve yaşasam daha iyi…) Böyle yapmalarının nedeni de kiracı çekmekmiş. Aylık 600 TL

Bir diğer ev sahibi de evinin boyaya ve birkaç tadilata ihtiyacının olduğunu onu da kiracının yapmasını istediğini ve masrafın kiradan düşmeyeceğini söyledi. (sanırım beni inşaat ustası falan zannetti) Aylık 900 TL.

3+1 için gittiğim evde 3 odanın biri karanlık da kalıyordu. (sevmediğim arkadaşlarım gelip kalmak istediklerinde güzel oda olurdu.) Yerler berbat, banyo leş gibi. Ev merkezi olduğu için 900 TL.

Beğendiğim evler de oldu. Beğendiğim ilk ev için ev sahibi evli olmamı ve eşimin devlet memuru olmasını istedi. (üzgünüm ama taliplerim genelde özel sektörden oldu baştan kaybettim.) Üstelik 1+1 ev için…

Beğendiğim bir daire için de ev sahibi 3 aylık peşin 1500 depozito istedi. ( Bende parayı yerden topladığım için şımarıklık yapıp tutmadım. )

Bu ve buna benzer çok şey yaşadım. Yeri geldi güldüm yeri geldi ağladım. 3 ay boyunca tek tabak tek bardakla yiyip içtim. Kıyafetlerimi hurçların içinden aldım giydim. Kaldığım evden nefret ettim. Evden soğudum.

En nihayetin de ev bulamayınca 650 TL olan ev kiramı, 900 TL olarak ödemem kaydı ile tekrar tuttum. Bu arada evden çıkmayı da ben istememiştim ev sahibim istemişti. Nedenini de sanırım anlamışsınızdır.

Bunlar sadece benim yaşadıklarım ve daha anlatamadıklarım da var. Ve benim gibi ve benden daha kötüsünü yaşayan kişiler de var. Ben bir nebze dil olmak paylaşmak istedim.

Ne olur biraz vicdan. Kabul ediyorum kolay almamışsınızdır o evleri ama bizler de kolay şartlarda yaşayan kişiler değiliz. Zaten öyle olsak neden kiralık ev isteyelim.

Sayın ev sahipleri inanın evleriniz pırlanta değil….

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 28
: 163
Kayıt tarihi
: 16.05.14
 
 

Yazmak heves, yazmak tutku... Sadece amatör yazar, İçinden geldiği gibi yazar... ..