İncelikler yüzünden

Sabah her zamanki gibi başladı gün. Ailece yapılan kahvaltının ardından ahalinin ev ve okul için evden ayrılması, kahvaltı sofrasının toplanması, dört ayaklı kızın kahvaltısının verilmesi, çiçeklerin sulanması,ardı arkası kesilmeyen kirli çamaşırlar için makinenin çalıştırılması,camdaki kumruların beslenmesi, eve yanlışlıkla giren ve can çekişirken tesadüfen görülen arıyı kurtarma operasyonu ve tüm bunlardan sonra ince belli bir bardak çay eşliğinde günlük gazete keyfi.

Gazete keyfi dedim ama ilk sayfada keyif verecek bir haber yok yine. Suriye’deki bitmek bilmeyen çatışmalar, futbol kulüpleri arası tartışmalar, devlet organlarındaki görev değişiklikleri, cinnet getiren bir babanın dehşeti, şehit olan bir emniyet müdürü, büyük futbol yorumcusunun ısrarla ve gülünç halde kendini savunmaya çalışması vs. Sayfadaki tek güleryüzlü fotoğraf  Kenan Doğulu ile olan beraberliğinin evliliğe doğru gittiği haberi yapılan Beren Saat’e ait. Bakalım bu ilişkinin de diğerleri gibi ömrü üç gün mü olacak?

Gazetenin iç sayfalarını karıştırırken meşhur Güllüoğlu Baklavacısı’nın hayatını kaybeden kurucusu Ömer Güllü’nün vasiyetine rastladım.1949’da Karaköy’de ilk dükkanının açan Ömer Bey’in bir gazetedeki son röportajından bazı alıntılar vardı haberde. Kendisiyle beraber çalışan ama zaman içerisinde kendi başlarına yola devam ederek baklavacı zincirini büyüten oğullarıyla ilgili konuşmuş Ömer Güllü. Röportajda oğullarına hitaben demiş ki; ”Her yere Güllüoğlu açıyorsunuz,başkalarının ekmeğine mani olmak var mı? Öteki baklavacılar ne olacak? Böyle büyümeye son verin. Biz ince düşünen bir nesiliz. Bir dükkan açarken yakında başka baklavacı var mı? Ben açarsam onun işini bozar mıyım? diye düşünürüz. Bizim esnaflık ahlakımız böyle.”

Allah rahmet eylesin Ömer Bey’e, ne de güzel söylemiş! Böyle ince düşünen, böyle ahlaklı insanlar hala var mı günümüzde?

Hızla büyüyen perakende zincirleri “küçük esnaf” diye nitelendirdiğimiz, derdi sadece gününü kurtarıp çoluk çocuğunun rızkını kazanmak olan esnafı bitirdi. En yakın örnek kayınpederim. Babadan kalma ayakkabı dükkanında yıllarca esnaflık yaptı. Zaman içerisinde A marketinde ki ikinci, üçüncü kalite ayakkabı fiyatlarıyla baş edemez oldu. Kaliteyi kıyaslamayan müşteri, marketin içerisindeki sepete üst üste atılmış ayakkabı fiyatlarını kıyasladı. Çoluk çocuğunu okutup iş güç sahibi olmalarını sağlayan kayınpederim de senet sepetle hala uğraşmak yerine 45 senelik dükkanı kapatma yoluna gitti.

Peki o dükkandan gelecek 1 TL’ye bile hala ihtiyacı olan esnaf ne yapıyor? Marketlerin manav veya şarküteri reyonlarında çalışan yaşça büyük personelle sohbet ederseniz bir kısmının eski market veya manav dükkanı sahibi olduğunu göreceksiniz. Büyüklerle baş edemeyen küçük işletmelerini kapatıp asgari ücrete çalışmayı tercih etmişler. Kazanılan üç kuruş da olsa biliyorlar ki  aybaşında o paranın gelmesi garanti. Ayaklarını yorgana göre uzatıp yaşamaya çalışıyorlar.

Esnaf ahlakını ise ara ki bulasın! Ankara’da yaşarken yeni taşındığım semtte manikür yapan bir yer bulmam gerekti .Baktım ki iki kuaför dükkanı yan yana. Bir tanesine girdim “manikür yapmıyoruz” cevabını aldım. “Manikür yapan başka bir yer biliyor musunuz?” diye sorduğumda o civarda bulamayacağımı söylediler. Bir zaman sonra daha önce girmediğim ikinci dükkana uğradığımda manikür yapıldığını ve uzun süredir de manikürcüleri olduğunu öğrendim. Meğerse yan dükkanla küslermiş ve ilk sorduğum dükkan sahibi bu yüzden bana diğer dükkanı söylememiş. Alın size esnaf ahlakı!

İnce düşünen nesle gelirsek, incelik artık günümüzde neredeyse aptallıkla eşdeğer tutuluyor. Metroya binerken daha yaşlı veya çocuklu birine yol verdiğinizde bir bakıyorsunuz ki her ikinizi de ittirerek bir uyanık! geçmeye çalışıyor aynı kapıdan.Ya da trafikte ara sokağa dönmeye çalışan araç için durduğunuzda arkadaki araçlardan korna sesleri yükseliyor. Örnekleri o kadar çok ki!

Sertap Erener seslendirdiği bir  şarkı da diyor ki  “Siz yine de incelikli davranın benim kadar değilse de .Ben bu yüzden, incelikler yüzünden belki daha çok üzüldüm”. http://www.izlesene.com/video/sertap-erener-incelikler-yuzunden/216369

 İnsanımız ince düşünüp davrandığında üzüleceğine inandığı için mi hoyrat artık?