İneğin marifeti

Dünyada bilim adamları her gün değişik bir araştırma sonuçlarını açıklıyorlar.

Ve insanları şaşırtmaya devam ediyorlar.

Geni en son araştırmalardan birisini birlikte inceleyelim ve ne kadar gerçek birlikte karar verelim.

Neymiş bu önemli araştırma ve yeni buluş?

Bilim adamlarının, dünya genelindeki binlerce büyükbaş hayvanın uydu görüntüleri üzerinden yaptıkları
araştırma, bu hayvanların kuzey ve güney yönlerini bir şekilde bulduklarını ortaya koymuş.

Alman ve Çek araştırmacılar, büyükbaş hayvanların büyük bölümünün, hangi kıtada olurlarsa olsunlar, otlarken ya da dinlenirken bedenlerini kuzey-güney yönünde hizaladıklarını tespit etmişler. Çok ilginç. O kadar çobanlık yaptım(!) hiç dikkat etmemiştim.

Araştırmayı yöneten, Almanya'daki Duisburg-Essen Üniversitesi biyoloji fakültesi uzmanları, Dünya'nın manyetik alanının, hayvanların bu pozisyonu almalarında etkili olabileceğini kaydetmişler.

Hayvanların manyetik alanları nasıl ve neden hizaladıkları konusunda yeni araştırmalar yapılması gerektiğini belirten uzmanlar, şunu da eklemeden geçememişler. Tabii ki bu durumda, insanların da böyle kendiliğinden davranışlar gösterip göstermediği sorusu da yanıt bekliyor diye konuşmuşlar.

Araştırma kapsamında incelenen yaklaşık 9 bin büyükbaş hayvanın yüzde 60-70 arasındaki miktarının, kuzey-güney pozisyonu aldığı, bunun da oldukça yüksek bir oran olduğu kaydedilmiş.

Uzmanlar, dikkate alınması gereken başka bir etkenin de, ineklerin rahat etme istekleri olabileceğini belirtiyorlar. Vücut sıcaklıkları 34derece olan kalın derili bu hayvanların, sıcaktan hoşlanmadıkları ve serinlemek amacıyla kuzey-güney yönünde pozisyon alıyor olabilecekleri de ileri sürülüyormuş.

Araştırma ekibi de, çok rüzgârlı havalarda hayvanların yüzlerini rüzgâra çevirdiklerini, soğukta ise güneşe döndüklerini doğruluyormuş.

Kuzey Carolina Üniversitesi Biyoloji Bölümünden bir uzmanlar grubu bunun sürpriz bir keşif olduğunu, daha önce böyle büyük hayvanlarda bu tip bir eğilim gözlenmediğini kaydetmişler. Ancak uzmanlar, bu hayvanların manyetik algılarının olduğunun kesinleşmesi için deneysel hileli yönlendirme yapılarak bunun doğrulanması gerektiğini de eklemişler.

Yine bazı uzmanlara göre de Bal arıları, termitler ve bazı kuşlarda da manyetik alan hassasiyeti görülüyormuş.

Memeli hayvanların ise hareketlerini manyetik alanlara göre yönlendirip yönlendirmedikleri henüz kesin olarak bilinmiyormuş.

Bu araştırma gerçekten doğru ise bu hayvanların düşünebilme ve algılama yeteneklerinin olduğu anlama geldiği açıktır.

O zaman anlatılanı anlamamakta direnenler için söylediğimiz, şu meşhur lafımız güme gitti desenize.

Neydi o meşhur lafımız ÖKÜZ… (pardon)