Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

İnsan neyi değiştirebilir?

Bir süredir gurbette idim. Sılayı özleyecek kadar değil ama bayağı uzak kaldım çevremden.

Uzaklardan yazmak kurusıkı tabanca ile ateş etmek gibi bir şey..

Leylasız Mecnun olamayacağına göre Rizesiz Metin de olamaz bana göre.

Rize’de yokluğu tokluğu yaşadım, Rize’de sanatkar oldum, şair oldum, aşık oldum şiirler yazdım, Rize’de dertlendim, Rizelinin dertlerini yazdım, Rize’de kalp oldum, ameliyat oldum, hayat buldum.

Rize’de 40.ncı. çalışma yılımı kutlayacağım yakında.

Anakara İstanbul arası 5.5 saat.Viple de gidersin iple de ama ben otobüsle seyahat ediyorum, uçağa binmeyi sildim 1998 de.

Elimde kamera iki katlı otobüsün üst katında 3 nolu koltuğa oturuyorum. Manzaralar su misali akıp gidiyor. Telaşla bir oyana bir buyana kameramı dolandırıyorum. En sonunda pes ettim. Şöyle ufaktan bir hayal turuna çıkayım dedim gözlerimi yumdum, ne görsem beğenirsiniz.

Daha önce yazmıştım. Rize’de Nevapark Kültür Eğlence Merkezinde yağlı boya tablo yaptığımı.

Hani şelale olan tablo var ya, o düştü hayalime, orada bir şeyler eksikti. İstanbul’a gidene kadar hayalimde o tablo ile uğraştım durdum.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Rize’ye geri döndüm. Ayağımın tozu ile Nevapark Kültür Eğlence Merkezine tablolarımın olduğu yere gittim. Üstümü başımı değişmeden ve her hangi bir tedbir almadan o tabloya bir ağaç ilave ettim. Bir türlü dalları istediğim gibi olmadı.

Kuru bir ağaç yapma düşüncesindeydim ama detaylandıramadım. Hemen yeşillikleri kondurdum dallarına ve uzaktan geçip bakıyorum tamam mı diye .

Görevli garson:

“ya hocam bu ağaçlar bu kadar yeşil olamaz ki, baksanıza dağlarda kar var.” demez mi..

Biraz da yakalanmanın telaşıyla:

“Kardeşim sen o dağların kaç km uzakta olduğunu biliyor musun? Hadi tahmin et bakalım, en az kaç km var ağaçla o dağların arasında?” dedim

Garson arkadaş biraz mahçup oldu, ezile büzüle:

“yani, evet, 10 km var” dedi

“İyi be oğlum…10 km ötede kar varsa burada neden yeşillik olmasın” dedim.

Birlikte gülüyoruz…

Ben düşünüyorum yine…

Ne yapsam ne kadar değiştirebilirim doğayı.

Bir ağaç diktim, yeşillik olsun istedim ama değişik bir şey yapamadım.

Hayalimde yaptığım bu tablolardaki arazi şekilleri dünyanın bir yerinde bir şekilde muhakkak var.

Bütün eforumu sarf ettiğim kilometrelerce alanda fırçamla meydana getirdiğim nesneler, vadiler, sisler, gök yüzü, bulutlar, var, istediğin rengi kullan veya hepsini birbirine kar, yine var o renk.

İnsanın bu çabası boşuna mı acaba?

Allahın yarattığından başka hiçbir şey yaratamadım hayal dünyamda. Ne yapsam bütün yollar O’na çıkıyor.

Aklıma sanatkarın tarifi geldi.

“Sanatkar madde üzerinde yeni alemler arar” diye geçiyor bir ünlü edebiyatçımızın tarifi.

Evet sadece yeni alemler arar sanatkar.

Ve “bulduğu yeni alemlerin şifrelerini çözer, insanın anlayacağı dile çevirir” diye tamamlıyor sanatkar tarifini.

Demek uğraşım boşuna.Bulduğum sadece madde üzerinde yeni alemler.

O zaman bende bunların şifrelerini fırçamla çözeyim ve insanların istifadesine sunayım

Çünkü yeni bir alem yaratma uğraşım boşunadır.

Var olanlar üzerinde yeni alemler bulma işine sanatkar olana kadar devam edeyim en iyisi…

Sevgi ve saygılarımla


Canmehmet: http://blog.milliyet.com.tr/Arama.aspx?Ara=Canmehmet&Tip=1

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..