İnsanın anlaşılması

İnsanoğlunu anlamak çok zor olmalı ve geçekten de zordur. İnsanları anlamak o kadar zor ki, anladım dediğiniz insandan umulmadık hareketleri görünce yanılmışım diyorsunuz.

Özellikle hiç beklemediğiniz yakın hissettiğiniz kişiler size iyi davranması gerekirken kötü davranmışsa ümitlerinizi yıkmıştır.

Dünya da ne kadar karmaşık düşünceli insanlar var. Karmaşık insan var ki, insanlar anlaşılmıyor.

Karmaşıklık fikirde başlıyor ağırdan alışkanlık haline geliyor. Beklemediğiniz arkadaşınızdan ummadığınız davranışları görebiliyorsunuz.

İnsanların anlaşılmamasının sebebi günümüzde gayet basittir. İnsanlara daima verici olursanız iyi insansınız. Menfaatine takoz koymadığınız sürece işler yolunda gider. Ayrıca diğer hususta problemin çıkmaması için usluca oturmamız gerekmekte. Verilen görevi yapacaksın, ama karşılığını istememeniz gerekmekte.

Anlaşılmanın ne kadar zor olduğunu yaşayanlar bilir.

Zahmete gireceksiniz, mücadele edeceksiniz ama bunların nimetinden faydalanmayı aklınızdan bile geçirmemelisiniz. Hele bir de hakkınızı talep etmeyip bırakırsanız sizden efdali yoktur.

Eğer hakkınızı talep ettiyseniz siz çok anlaşılmaz birisinizdir.

İnsanların buradaki zafiyetini anlamak zor değil aslında. Sizin, bizim, hepimizin asla bir araya gelemez dediğimiz kişilerin çokta samimi olarak oturup kalktıklarına şahit olmuşunuzdur. Küçük dilinizi yutacak gibi olursunuz. Dünyanın yıkılacağına inanırdım da, bunların bir arada bulunacaklarına inanmazdım derdiniz belki.

İnancınız öyledir, ancak insanların bakış açısı çok farklı.

Toplumun kesimlerinde bu tür kişilik zafiyeti olan kişiler bulundukça işimiz zor. Hep düşünürüz belki bu insanlar hiç utanma diye kelime duymadılar mı diye?

Geçmişte hiç problem olmayan yerlerde mesele varmış gibi lanse eden insanlarda tanırım. Çevremizde olan bitenden haberimiz olur. Yapılan iyilikleri yok sayan insanların anlaşılmamasına ne dersiniz. Hem iyilik yapın, hem de yaptığınız iyiliğin akabinde kötülük görün.

Gelin bu insanları anladım deyin.

İnsanlara güvenmek için iyi tartmak gerekmekte.

İnsanlar hesap korkusundan uzaklaştıkları sürece bu olumsuzluklar bizimle olacaktır. Anlaşılmak hoş duygu. Anlaşılmak için önce iyiliğin kadrini bilmek gerekmekte.

İnsanımızın vicdan muhasebesi denilen duygu yoksunluğundan olacak ki, aslı olsun olmasın yeter ki birileri zarar görsün.

İnsanlar arkadaş gibi yaklaşarak bizim lisanımızın bağını çözerek dert ortağı kılığıyla bize zarar verebilir.

Yukarıda ki örnekleri temel alarak denir ki, insanların içini bilemiyoruz. Konuşmalarına bakarak bir araya gelmez dediğiniz insanlar bugün beraberlerdir.

Sizin yanınızda demediğini bırakmayan o kişi veya kişilerin konuşulan, yerilen kişiyle bir araya nasıl gelir diye düşünmeyin?

İnsanların anlaşılmasının zorluğu da burada yatıyor. Etik kuralardan, vicdani yoksulluk, hakkaniyet duygusu olmazsa olacağı budur.