Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '13

 
Kategori
Deneme
 

İnsanlar ve zarlar, İnsanlar ve fareler

İnsanlar ve zarlar, İnsanlar ve fareler
 

İnternetten alınmıştır


İNSANLAR VE ZARLAR 

Oynamayı bilenlerin çoğunluğunun tavlayı hangi kültürün niye ürettiğini sanırım biliyorlardır veya googla tavlanın tarihçesi diye yazarak okuyabilirler.

Ben 'zarlar ve insanlar'ı en özet anlaşılır şekilde yazacağım tabii ki okuyanlar kendi açılarını yazarlarsa konu daha da anlaşılır olacaktır.

Matematiksel hesapla altı yüzlü iki zarın çift gelme olasılığının çok düşük olduğu hesaplanabilir.

Bir insanın kaç yüzü olduğunu hesaplayabilirsek veya bilen varsa o zaman iki insanın çift gelme (uyumluluk) ihtimalini de hesaplayabiliriz.

Öncelikle her insanın kaç yüzü olduğunu hesaplayabilmek kestirebilmek gibi bir zorla karşı karşıya olduğumuzu atlayamayız, sonra gizlediği yüzlerini atladığını da atlamamak gerek, o zaman iki insanın uyumluluk hesabının (matematikteki 1 / sonsuz hesabı gibi) belirsiz olduğu gerçeği ortaya çıkmaz mı?

Herşeyi değişken iki insan doğal uyumlu olamaz ancak biri birlerine karşı sergiledikleri tavırlarında uyum sağlayabilirler; bu da rol olmaz mı?  

O zaman olduğu gibi görünmeye çalışanlar aslında yok olma sürecinde değil midirler ve bulundukları ortama göre tavır takınabilenlerin de yükselebildikleri gerçek değil midir?

ÖZETLE; zarların kaç yüzü olduğunu bildiği için çift gelme olasılığını hesaplanabilir ama kaç yüzü olduğunu bile bilemediğimiz iki insanın doğal uyumlarını hesaplamamız mümkün müdür?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İNSANLAR VE FARELER 

Başlığı okuyanlar John STEINBECK'in FARELER VE INSANLAR kitabını anımsayabilirler ama ben günlük hayattaki fareleşen insanları yazmaya çalışacağım.

Evrenin, dünyanın, canlı yaşamının ister varoluşuna ister yaradılışına inanın; hayat tek hücreliden insana kadar sırayla oluşmuş ama ben farelerin insanlardan sonra oluştuğunu düşünüyorum, çünkü fareler insanların dışkılarının ortamlarında yaşarlar ama durumun biyolojisini değil sosyal-psikolojini gözlüyorum.

İnsanlar doğarlar sürünerek harekete başlarlar ayaklanırlar biyolojik gelişimini tamamlayıp psikolojik gelişmeye devam ederler sonrada sosyal bir kişilik sürecine geçerler ama fareler doğarlar ölene kadar sürünerek aynı şartlarda yaşarlar. 

İnsanlar anatomik olarak omurgalıdırlar ama fareler avına ulaşabilmek için her boyuttaki delikten geçeçecek kadar şekil değişterecek kadar omurgasızdırlar, fare psikolojisi üzerine deneyler yapan PAVLOV disiplinize edildiği zaman farelerinde insanlar gibi sistemli davranacaklarını ispatlamış ama insanların fareleşebildiği konusunda bir çalışma yapılmışsa henüz haberim yok.

İnsanlık ortalamasının 160 cm boyunda 70 kğ ağırlığında olduğunu, farelerinde 0,2 kğ ağırlığında toparlak bir hayvan olduğunu gözönüne getirelim, sonrada 70 kğ lık insanın kendinden 350 misli küçük olan fareleşmesini tasarlayalım.

İnsan omurgalıdır, dik yürür ama fare omurgasızdır hep sürünerek yaşar, insan beyin sahibidir, doğrularıyla hareket eder, fare güdüleriyle doğaçlama hereket eder ama bazı insalar vardır ki; hayalleri, hedefleri, çıkarları için sosyal profil olarak bir fareden daha omugasız hale gelerek her şekle girerler işte onları fareleşen insanlar olarak seyrediyorum.

Fareleşmeyen insan profilleriyle muhatap olmak dileğiyle...

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..