Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '14

 
Kategori
Kültürler
 

İnsanları mal (!) yerine koyma ve aşağılık kompleksi

İnsanları mal (!) yerine koyma ve aşağılık kompleksi
 

İnsanları Mal (!) Yerine Koyma ve Aşağılık Kompleksi

Tek başına bir iktidar tarafından yönetilen Türkiye’de en değersiz kavram insan ve hayatı.

Herşeyin değeri var, önemi var, etkisi var ama insanın önemi ve değeri maalesef yok.

Türkiye’de birçok insanın ortak paydası değersiz ve önemsiz hissetme ve hissetirme duysunun hayatın her alanından fazlasıyla yaşanmasıdır.

Çünkü kuraldır. Zorba bir yöneticiye, öğretmene, amire, memura, anneye, babaya, kardeşe, arkadaşa bizde her zaman zoraki olarak saygı duyulur ve sevmesek dahi korkulur.

Bizde iyi düşünme, olumlu düşünme ve davranış gibi kavramlar çoğu zaman aşağılık duygusu ile karıştırılarak davranışlar ona göre şekillenir.

Türkiye’de herkes her konu hakkında fikir sahibidir ama herhangi bir konuda o konuyu her yönüyle , ayrıntılarıyla bilen insan sayısı çok azdır.

Çünkü bizde herkesin birşeyler bilmesi sohbetler arasında arkadaşından duyduğu bir bilgi başka bir ortamda anlatıp pazarlamasına, televizyonda duyduğu bir konuyu farklı şekillerde anlatmasına dayanır.

Okuyup araştırmaya dayanan bir bilgilenme yoktur.

Dolayısıylada bizde en değersiz insan hayatıdır.

Türkiye’de insan hayatının değerini artırmaya yönelik yeni kanunlar çıktıkça insan hayatı giderek değersizleşir.

Örneğin İstanbul’da inşaatte 10 kişinin ölmesine neden olan kazanın sonucunun nereye varacağını herkes bilir. Konu gündemden düşürülecek. Konu ile ilgili düzenleme yapılacak, denetlemeler artırılaracak Sonuç: Ertesi gün aynı tip inşaatlarda aynı şekilde çalışılmaya devam edilecek.

Teorik olarak herşeyi anlatabilirsin ama uygulamada işler değişir.

Çoğunluğu kendini değersiz ve aşağılık kompleksine sahip insanlardan oluşan bir Türkiye’de insan hayatının kıymetinin olmaması son derece normaldir.

Çözüm: Doğumdan itibaren başlayan ve anaokulunda yoğunlaşarak devam eden hayata yönelik gerçekci bir eğitim ve öğretim.

Benim kızım çöpü asla dışarı atmaz. Çünkü iki yaşından itibaren çöpün dışarı atılmaması gerektiğini ona anlatıyor ve gösteriyorum. Çöp kutusu yoksa cebine koyar ya da bana verir. Bu şekilde yetişen bir çocuğun çevreyi kirletmesi kolay kolay mümkün değildir. Evde lavaboda elini yıkarken suyu hemen kapatır. Çünkü su değerli ve israf edilmemelidir.

Bu şekilde bir eğitimle ve öğretimle büyüyen Türkiye’yi hiç  bir ülke engelleyemez ve değersiz insan ve toplum yerine koyamayız.

Türkiye’de yaşayan insanlarla Avrupa ve Amerika toplumu arasındaki far şudur: Türkiye’de doğan her insan dünyadaki birçok topluma göre tüm eğitimsizliğine ve tüm insan yerine konulmamasına göre her an farklı bir fikir sunabilir ve her an farklı bir davranış sergiyebilir.

Çünkü Türklerin kültürünün en önemli noktası, Türklerin ne yapacaklarının belli olmamasıdır.

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..