İnsanlık öldü mü?

Kırmızı renkli külüstür görünümlü kamyon, üstündeki yükün ağırlığı ve fren bozukluğu içinde olanca hızıyla yokuştan aşağıya iniyordu. Sokaktaki bağrışmalar, meraklı bakışları balkonlara çıkartmıştı.

Kirli beyaz rengi, kıvırcık ve uzun tüylerinden gözleri bile görünmeyen sevimli köpek, sahibinin elinden fırladığında, sahibi o atikliği gösterememişti. Adam, kamyonun sağından aldığı darbe ile havada birkaç kez takla atıp, asfalta kanlar içinde uzandığında hareketsizdi. Etraf bir anda koşuşturmalar ardından aniden kalabalıklaştı. “ Yetişiiiiiiiiin! Hemen ambulans çağırın!” , “ Yaralının etrafını boşaltında nefes alsın!” Sakın kımıldatmayın!” uyarılarıyla ortalık inliyordu. Anons ve kırmızı mavi yanan ışıklarıyla trafik ekibi, olay yerinde önlemini almaya devam ediyordu.

Köpek, susmak bilmeyen havlamasıyla, sahibinin başında deli gibiydi. Çevredeki bakışlar ise yaralının üstünden bir an olsun ayrılmıyordu. Köpeği, yaşlı bir teyze fark edip, hemen kucağına aldı. Onu göğsüne yerleştirip, anne şefkatiyle sevmeye ve teskin etmeye çalışsa da, köpeğin havlamasını susturamadı. Köpek, sahibinin başına biran önce gitmek için çırpınıyordu. Yaşlı teyze, köpeği tekrar yere bırakmak zorunda kaldı. Köpek, tekrar sahibinin başına geçip, şaşkınca havlamasına devam etti. Kamyon şoförü ise ortalıkta yoktu. Yaralı ise hala yerde acı içinde kıvranarak, cankurtaranın gelmesini kanlar içinde bekliyordu…

Şimdi sizlere bir soru;

Kamyonun çarptığı yaralı yerde kıvranıyor,

Kalabalık, yaralının başında üzüntülü,

Şoför ise kayıplarda,

Peki, hayvan nerede?

Birçoğunuz belki de, <ı>“ Hayvan” yakıştırmasını Şoföre yaptınız. Fakat ben size “Hayvan nerede?” demiştim. Hayvan, sahibinin başında. Sakın kaçan şoföre, bu güzel sözcüğü yakıştırmayın. Bir kedinin, fareleri memeleriyle beslediği, kedi ile köpeğin bile dost olduğu, insanların ise, kavga ve savaşlarla birbirlerini yok ettiği bir ortamda, Allah’ın, bizlere verdiği aklı, niçin güzel kullanmıyoruz? Merak etmeyin, şoför yine de insanlığını yaptı. Şimdi, kaza yerinde durup, vakit mi geçirecekti? Onun, biran önce kumunu inşaatına yetiştirmesi gerekti. Türkiye, TOKİ ile inşaat patlaması içinde, ihalelerin havada uçuştuğu dönemde, inşaatlar geri mi kalacaktı? Yoksa bizler nasıl ev sahibi olabilirdik?

Şaka bir yana, bu tip şoförlere ne yakıştırması yapalım?

Siz ne dersiniz?

Sevgiyle kalın…

Ertuğrul ERDOĞAN /Bursa